Türklerin İslam Dinini Kbul Etmeleri
Talas Muharebesi
Talas Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
|
|||||||
Taraflar | |||||||
Abbasi Halifeliği |
Çin (Tang Hanedanı) | ||||||
Kumandanlar | |||||||
Ziyad ibn Salih[3][4] | Gao Xianzhi[3] Li Siye[5] Duan Xiushi[3] |
||||||
Güçler | |||||||
200,000 | 30,000 | ||||||
Kayıplar | |||||||
20,000'den fazla | 8,000'den fazla |
Talas Muharebesi ya da Talas Meydan Muharebesi, 751 yılında bugünkü Kırgızistan sınırları civarında Abbasiler ve müttefiki olan Karluklar ile Çinliler arasında yapılan muharebedir. Parçalanan Türgişlerin “Kara Türgişler” gurubu 742 de Çinlilerin desteğiyle Tumoça komutasında bağımsızlıklarını korudular. Taşkent (Keş)’teki bu Kara Türgişlerin sonraki hükümdarı Bahadır Tudun[kaynak belirtilmeli], Çinli komutan Kao Siyen Çe (ya da Gao Hsien-çı) tarafından öldürüldü (751).
Bütün mallarına el konuldu. Şehir yağma edildi. Çinli komutan hükümdara söz verdiği halde, onu komplo ile öldürtmüştü. Bu olaydan sonra kaçmayı başaran hükümdarın oğlu Araplardan yardım istedi.
Konu başlıkları[gizle] |
Özgeçmiş [değiştir]
Bu gelişmeden bir yıl önce Emeviler yıkılarak (750), yerlerine Abbasiler gelmişti. Ebu Hasan 745 yılında Emevilerin Horasan valisi Nasr Selçuk Seyyar’ı yenerek Horasan’dan çıkartmıştı. Bu olay Emevilerden memnun olmayan Müslümanlar için bir kıvılcım oldu.
Taşkent'in yardım istediği sırada Horasan valisi olan Ebu Oğuzhan, Arap liderleri gibi düşünmedi ve komutanı Ziya bin Salih’i gönderdi.
Çin ordusundaki Karluklar ve Yağmalar muharebe sırasında taraf değiştirerek Arapların tarafına geçmiş ve Çinlilere arkadan saldırmışlardır.
Sonuçları [değiştir]
Bu muharebe ile birlikte matbaa ilk defa Çin dışına çıkmıştır. Bunun yanı sıra barut, kâğıt ve pusulayı da Araplar öğrenmişlerdir. Bu önemli buluşlar Avrupa'ya ise Avrupa ülkelerinin İslam dünyasına karşı düzenlediği Haçlı Seferleri ile geçmiştir. Bu bakımdan da Talas Savaşı'nın Dünya Tarihi için çok önemli bir yeri vardır. Türk Tarihi için de önemi büyüktür. Türkler bu savaşta Müslümanlığı yakından tanıma fırsatı bulmuştur ve çoğu tarih kaynaklarında Türklerin Müslümanlığın kabul etmesi konusunda başlangıç noktasını oluşturur.