İslam Tarihi
İslam tarihi
İslam tarihi, İslam dininin 7. yüzyıl'da ortaya çıkışından ve İslam Devleti'nin kurulmasından başlayarak modern zamanlara kadar uzanan süreçte, İslam dini, İslam dinini benimseyen bölge ve toplumlar ile bu toplumların İslam çatısı altında ortaya koyduğu şeyleri barındıran tarih kolu. İslam tarihi, İslam inancını hem bir din hem de bir toplumsal müessese olarak ele alır ve sonuç, olay ve keşifleri bu bağlamda sunar.
İslam tarihinde genel olarak Muhammed'in doğuşundan ölümüne kadar geçen zaman, ondan sonraki hilafet dönemi, daha sonraki saltanat devletleri ve modern zamanlarda ortaya çıkan yeni akım ve durumlar ele alınır. Kabaca dört ana parçaya bölünebilse de, farklı yönlerden farklı şekillerde bölünmeler gerçekleşir, siyasi İslam tarihi farklı bir bölünmeyle incelenirken bilimsel keşifleri konu alan İslam tarihi daha farklı bir bölünme içerir.
İslam tarihinin merkezini ve İslam tarihinin altın çağını teşkil eden dönem dinin doğuşundan, Muhammed'in ölümüne kadar devam eden ve İslami kaynaklarda Asr-ı Saadet (saadet devri) olarak adlandırılan dönemdir.
Cahiliye dönemi
İslam dininin peygamber tarafından açıklandığı ve bundan hemen önceki zamandaki Arabistan'a ve genel olarak bu döneme klasik İslam kaynaklarında Cahiliye dönemi denir. Bununla birlikte bu daha ziyade İslamî klasik kaynaklarca tercih edilen bir dönemdir ve çağdaş din bilimleri araştırmalarında bu dönemden bahsedilmekle birlikte İslam tarihi içerisinde bu isimle zikredilmez.
İslam'a göre Cahiliye dönemi tam İsa'ya gelen İncil'in tahrif edildikten sonra, Muhammed'in peygamberliğine kadarki zamana denir. İsimdeki cahiliye tabiri, salt okur-yazarlık veya bilgisizlik anlamında değil de daha geniş ve genel olarak, hakikatin bilgisinden uzak olmak manasını taşır.
Muhammed dönemi
Çağdaş din bilimlerinde İslam tarihi sıklıkla bu dönem ile başlar. Muhammed'in peygamberliğinden Abbasilerin sonunu getiren 1258'deki Moğol istilasına kadar süren döneme sıklıkla Klasik Dönem denir ve Asr-ı Saadet bu Klasik Dönemin ilk kısmını oluşturur.
İslam dininin kabul ettiği son peygamberin peygamberlik görevini alışından ölümüne kadar ki döneme klasik İslam kaynaklarında Asr-ı Saadet yani "saadet zamanı" adı verilir. Asr-ı Saadet kendi içinde iki ana bölümde incelenir bunlar: Mekke dönemi ve Medine dönemidir. Mekke dönemi daha çok dinin doğuşu, ilk Müslüman topluluk, ahlâki ve dini değerlerin Müslüman topluluk tarafından benimsenişi, var olan dini inanç ile İslam'ın çatışması ve direnişleri içerir. Bu dönem Hicretle beraber sona erer. Medine döneminde ise, İslam devletin ve toplumun kuruluşu ile daha siyasi ve toplumsal bir dönem olup, çeşitli savaşlara ve hem siyasal otorite hem de toplumsal refah anlamında yükseliş arz eden bir zaman dilimidir. Bu dönemde bütün Arap Yarımadası Müslümanların idaresine girmiştir.
Dört Halife Dönemi
Dört Büyük Halife ya da Hulefa-i Raşidin (Raşid Halifeler veya Dört Büyük Halife) (Arapça: الخلفاء الراشدون) Muhammed'in vefatının ardından seçimle görev yapmış halifelerdir. UrducadaSünni referanslarla dört arkadaş (Arapça: چار یار, çar yar) olarak ifade edilmektedir.
Hilafet sırasıyla:
Bazı kaynaklar buna sadece 6 ay gibi bir süre görev yapan Hasan bin Ali'yi de dahil ederler[hangileri?].
Şii kaynaklarına göre hilafet Ali bin Ebu Talib'le başlar ve ardından imamlar gelir.
Ebu Bekir, Muhammed'in en iyi dostuydu. Bu nedenle ilk halife Ebu Bekir seçilmiştir.[kaynak belirtilmeli]
Emeviler dönemi
İlk fitne döneminin ardından Ali bin Ebu Talib'in Hariciler tarafından öldürülmesi sonucunda, Hasan bin Ali'nin hilafeti bazı şartlarla Muaviye bin Ebu Süfyan'a bırakmasıyla başlayan Emeviler dönemi 90 yıl kadar devam etti. Emevilerin başkenti Şam'dı. Bu dönemde Halifelik babadan oğula geçerek saltanat haline geldi. Emeviler zamanında İslam devletinin sınırları Atlas OkyanusundanOrta Asya içlerine kadar genişledi. Emevi iktidarı Abbasilerin iş başına gelmesiyle son buldu.
Abbasiler Dönemi
Abbasilerin başkentiBağdattı. Abbasiler 5 asırdan fazla halifeliği ellerinde tuttular. Abbasiler siyasi alandan çok kültür ve medeniyet alanında gelişme gösterdiler. Zamanla siyasi hakimiyetleri zayıfladı ve Abbasi devletinin sınırları içinde yeni devletler ortaya çıkmaya başladı. Bu durumda Abbasi hükümdarının islam dünyasındaki siyasi hakimiyeti giderek sembolik bir hal almaya başladı.
Halifelik 1258'de Moğolların Abbasi devletini yıkmasından sonra Mısır'daki Memlük Devletinde devam etti. Abbasiler Dönemi'nin sonu aynı zamanda İslam tarihinde sıklıkla kullanılan Klasik Dönem tanımının kapsadığı zamanın da sonuna denk gelir. Bu dönemin sonundan kolonyalizmin yükseldiği 19. yüzyıla kadar süren döneme Orta Çağ Dönemi terimi tercih edilir. Bazı tarihçiler bu dönemi 19. yüzyıl yerine Osmanlı Devleti'nin sürdürdüğü hilafetin kaldırılışına kadar uzatır.
Osmanlılar dönemi
1517'de Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferiyle halifelik Osmanlı Devletine geçti. Mukaddes emanetler İstanbul'a getirildi. Osmanlı Devleti'nin yükselişiyle beraber, İslam tarihinde farklı bir dönem başladı. Bu dönemde müslümanlar Viyana önlerine kadar ilerledi. Her ne kadar Osmanlı Devleti'nin tarih sahnesinde olduğu dönemde başka İslam devletleri bulunsa da, Osmanlı Devleti yükseliş ve hatta gerileme döneminde bile daima önemli bir konuma sahip oldu, dünyann değişik yerlerinde yaşayan müslümanlar çoğu zaman düşmanlarına karşı Osmanlı Devletinden yardım istemişlerdir. Osmanlı Devleti başka ülkelerdeki müslümanlara yardım etmek amacıyla Endülüs'ün Müslümanların elinden çıkmasından sonra buradaki Müslüman ve Yahudileri Kuzey Afrika'ya ve Osmanlı topraklarına taşıdı. Fas'ta Portekizliler'le savaştı. Yine Portekizliler'e karşı Endonezya Adalarındaki Müslümanlara yardım etmek amacıyla Portekizliler'le Hint Okyanusu'nda savaştı.
Avrupalıların her alanda güçlenmesiyle beraber, 19. asırın sonları ve 20. asrın başlarında Müslümanların yaşadığı coğrafyanın büyük bir bölümü batılı devletler tarafından sömürge haline getirildi. I. Dünya Savaşının hemen öncesinde dünyada sadece üç bağımsız islam devleti vardı. Osmanlı Devleti İran veAfganistan. Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı'nı kaybedince başkent İstanbul ve Anadolu'nun bazı yerleri işgal edildi. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra İtilaf devletleri Türk topraklarından çıkarıldı. Türkiye'de Cumhuriyet ilan edildi.
400 yıldan fazla Türklerin elinde kalan halifelik 3 Mart1924'te çıkarılan bir kanunla kaldırıldı. Son halife ve Osmanlı Hanedanının bütün üyeleri sürgüne gönderildi. Son Halife Abdülmecit1944'te Paris'te sürgünde iken vefat etti. Cenazesi ölümünden uzun bir zaman sonra Medine'de toprağa verildi.
II. Dünya Savaşı Sonrası
II. Dünya Savaşı'ndan sonra İslam ülkeleri bağımsızlıklarını kazanmaya başladılar. 20. asrın ikinci yarısında, bağımsızlığını kazanan islam ülkeleri kendi aralarında işbirliğini arttırmak amacıyla, İslam Konferansı Örgütünü kurdular. Günümüzde bağımsız İslam ülkelerinin sayısı 50'yi geçmiş bulunmaktadır.
İslam Devleti
İslam Devleti, 7. yüzyıldaİslamiyetin yayılmaya başlaması ile İslam peygamberi Muhammed tarafından kurulan, hilafetle yönetilen devlet. Ayrıca Arap İmparatorluğu olarak da anılır.[1][2] İslam Devleti'nin ArapKureyş kabilesi kontrolünde olduğu dönem, 622'den 1258'deki Moğol İstilası'na[3] kadar olan Asr-ı Saadet, Dört Halife, Emeviler ve Abbasiler dönemlerini kapsar. Bununla birlikte halifelik müessesesi, Arap kökenli olmayan Memlûk ve Osmanlı dönemlerinde de devam etmiştir.
İslam Devleti, başlangıçta Arap ağırlıklı Müslüman toplumundan oluşmuştur. Zamanla civar coğrafyadaki diğer milletleri de kapsayacak şekilde büyümüş, tüm Arabistan'a, kuzey Afrika'ya ve doğu Asya'ya yayılmıştır.
Hilafet
İslam Devleti'nin hükümdarları "halife" olarak adlandırılmıştır. Halife "arkasından başa geçen" anlamında Arapça kökenli bir kelimedir. Halifelik İslami esasların uygulandığı bir tür yönetim şeklidir.
İslam Devleti'nin yönetimi, Muhammed'in ölümü ile öncelikle Dört Halife'ye, sonrasında Emeviler'e geçmiştir.
Muhammed'den sonra başa geçen ilk hükümdarlar Müslüman toplumunun ileri gelenleri tarafından seçilirdi. Devletin kuruluşundaki yapısı, Emeviler döneminde değişmiş ve bir saltanata dönüşmüştür. Bu yapı Abbasiler, Memlükler ve Osmanlılar döneminde de devam etmiştir.
İlk Fitne
İlk Fitne, 656-661 yılları arasında İslam Devleti'nde ilk iç savaşın yaşandığı dönemdir.
İkinci Fitne
İkinci Fitne, 680 - 692 yılları arasında Emevî hakimiyetinin henüz başlarında I. Muaviye’nin ölümüyle birlikte baş gösteren karışıklık dönemidir.
Yıkılışı
Osmanlı İmparatorluğu'nun İslam dünyasına hakim olması ve halife ünvanının Osmanlı padişahına verilmesi ile İslam Devleti, Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde erimiştir. Osmanlı İmparatorluğu yıkılıp Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 3 Mart 1924 tarihinde TBMM tarafından hilafet kaldırılmıştır.
Halifelik kurumunu bünyesinde barındıran Osmanlı Devleti'ni meydana getiren topraklardaki halklar Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması ile başlayan süreçte bağımsızlıklarını kazanarak günümüz Arap ve Müslüman devletlerinin birçoğunu meydana getirmişlerdir.