==>d.Anadolu Tarihi
Anadolu tarihi
Anadolu tarihi | |||||||
Bronz Çağı | |||||||
Akadlar yak. 2400-yak. 2150 İ.Ö. | |||||||
Asurlar ticari koloniler yak. 1950-1750 İ.Ö. | |||||||
Akalar Krallığı (münakaşalı) yak. 1700-1300 İ.Ö. | |||||||
Kizzuvatna Krallığı yak. 1650 İ.Ö.-1450 İ.Ö. | |||||||
Hititler yak. 1680 İ.Ö.-1220 İ.Ö. | |||||||
Eski Krallık | |||||||
Orta Krallık | |||||||
Yeni Krallık | |||||||
İyonya Gizli anlaşması yak. 1300 İ.Ö.-700 İ.Ö. | |||||||
Neo-Hitit Kralları yak. 1200-800 İ.Ö. | |||||||
Frigya Krallığı yak. 1200 İ.Ö.-700 İ.Ö. | |||||||
Troya I-VIII yak. 3000 İ.Ö.-700 İ.Ö. | |||||||
Demir Çağı' dan Klasik Antik dönem'e | |||||||
Lidyalılar yak. 685-547 İ.Ö. | |||||||
Persler'in Ahameniş İmparatorluğu yak. 559-331 İ.Ö. | |||||||
Büyük İskender İmparatorluğu 334-yak. 301 İ.Ö. | |||||||
Selevkos İmparatorluğu yak. 305-64 İ.Ö. | |||||||
Pontus Hükümdarlığı yak. 302-64 İ.Ö. | |||||||
Pergamon'un Attalid Hanedanlığı 282-129 İ.Ö. | |||||||
Ermeni Hükümdarlığı 190 İ.Ö.-428 | |||||||
Roma Cumhuriyeti 133-27 İ.Ö. | |||||||
Roma İmparatorluğu 27 İ.Ö.-330 CE | |||||||
Orta çağlar | |||||||
Bizans İmparatorluğu 330-1453 | |||||||
Anadolu Selçuklu Devleti 1077-1307 | |||||||
Klikya Ermeni Krallığı 1078-1375 | |||||||
Artuklu Beyliği 1101-1409 | |||||||
Trabzon İmparatorluğu 1204-1461 | |||||||
İznik İmparatorluğu 1204-1261 | |||||||
İlhanlılar ca. 1256-1355 | |||||||
Osmanlı İmparatorluğu'nun doğuşu 1299-1453 | |||||||
Modern dönem | |||||||
Osmanlı Devleti yükselme dönemi 1453-1683 | |||||||
Osmanlı Devleti duraklama dönemi 1683-1827 | |||||||
Osmanlı Devleti gerileme dönemi 1828-1908 | |||||||
Osmanlı Devleti dağılma dönemi 1908-1922 | |||||||
Türkiye 1922-günümüz | |||||||
Anadolu tarihi, Batı Asya yarım adası Anadolu etrafında yerleşen devletler ve uygarlıkları kapsar. Ayrıca Latince adı olan Asia Minor Ön Asya olarak da isimlendirilir. Coğrafi olarak modern Türkiye'nin, batıda Ege Denizi'nden doğuda Ermenistan sınırındaki dağlara kuzeyde Karadeniz'den ve güneyde Akdeniz'e kadarki kısmını oluşturur.
Anadolu'daki ilk uygarlık izlerine orta ve doğu Anadoludaki arkeolojik bulgularda rastlıyoruz. Bazı eski halkların kökenlerindeki sırlar henüz bilinmemesine karşın, Hatti, Akad, Asur ve Hitit uygarlıklarının kalıntıları; halklarının günlük yaşamları ve ticaret hayatları ile ilgili pek çok örnek sunuyor.
Hititler'in düşüşünden sonra Anadolu'nun batı yakasında Lidyalılar ve Frigyalılar sahneye çıktı. O dönemde onlar için tek tehdit olarak Pers Krallığı görünüyordu. Lidyalıları yıkan Persler döneminde Anadolu'da da liman şehirleri gelişti ve zenginleşti. Zaman zaman isyanlar olsa da bu isyanlar çok büyük tehdit oluşturmadı.
Sonunda Büyük İskender sahneye çıktı ve III. Darius'a karşı kazandığı zaferlerle tüm bölgenin kontrolünü ele geçirdi. Ölümünden sonra, kazandığı topraklar; güvendiği generallerinden birçokları ve ayakta kalmayı başaran Galya, Pergamon, Pontus ve Mısır'daki diğer güçlü hükümdarlar arasında bölüşüldü. İskender'in payından en fazla dilimi alan Selevkos İmparatorluğu, Romalıların iştahını kabarttı ve Romalılar bölgeyi parça parça ele geçirdiler. Romalılar yerel yönetimlere büyük yetkiler tanıdılar ve askeri güç sağlayarak bölgeyi güçlendirdiler. Bunun sonucunda Konstantin Konstantinapol'de yeni bir doğu imparatorluğu olan Bizans İmparatorluğu'nu kurdu. Bizans başlangıçta akıllı yöneticilerle zenginleşti ancak sonra yönetimdeki ihmaller ve Moğol saldırılarından büyük zararlar gördü.
Türkler'in Anadoluya girmesinden sonra, Selçuklu ve İlhanlı orduları kısa bir süre içinde Bizans topraklarının büyük kısmını ve ticaret merkezlerini ele geçirdi. En sonunda da Osmanlılar ve II. Mehmet ile 1453'de Konstantinapol'u fethetti ve Bizans İparatorluğu'na son verdi.
Osmanlılar 1453'ten sonra uzun yıllar boyunca diğer dinlere de hoşgürülü davrandı ve çok başarılı oldular ülkenin sınırlarını Kuzey Afrika'dan, Orta Avrupa'ya kadar genişlettiler. Neden sonra Rusya ile savaşları, kötü yönetimler ve ülkedeki diğer halkların ayaklanmaları imparatorluğu zayıflatttı. Yeniçeri ayaklanmalarından sonra yeniçeri ocağı kapatıldı. Ekonomiyi düzeltmek için yapılan reformlar, ağır vergi ve harçlar olarak kendisini gösterdi ve karlı olan ticareti tersine çevirdi. Sonunda umutsuzluk, imparatorluğu Almanya ve Avusturya yanında I. Dünya Savaşı'na katılmaya zorladı. Savaştan yenilgiyle ayrıldıktan sonra devletin elinde sadece Anadolu toprakları kalmıştı ve bu topraklara da Yunanlıların göz dikmesi yeni bir savaşın başlangıcı oldu. Yunanlıları yendikten sonra Mustafa Kemal Atatürk 1922'de Osmanlı Devleti'ni kaldırdı ve Anadoluda yeni bir devlet Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu. O zamandan beridir Türkiye Devleti, Anadolu topraklarında varlığını modern bir ülke olarak sürdürmektedir.
Konu başlıkları[göster] |
Taş Devri [değiştir]
Yontma Taş Devri (Paleolitik Dönem) [değiştir]
Bu çağ buzul devrin olduğu,insanların henüz üretime geçmedikleri, mağara ve ağaç kavukarında barındıkları bir dönemdir. Bu dönemin Anadolu'daki izlerini, günümüzde Karain, Beldibi ve Belbaşı Mağaralarında bulmak mümkündür.
Cilalı Taş Devri (Neolitik Dönem) [değiştir]
Asya ve Avrupa'nın stratejik kesişme bölgesinde olmasından dolayı, Anadolu tarih öncesi Prehistorya çağlardan beri pekçok uygarlıklar için beşik olmuştur. Çatalhöyük, Çayönü, Hacilar, Göbekli Tepe, ve Yumuktepe bu uygarliklardan bazılarının ilk yerleşim yerleri olmuştur.
Tunç Çağı [değiştir]
İlk Tunç Çağı [değiştir]
Anadolu'da tuncun metal olarak kullanılması milattan önce 4. binyılda Karaz Kültürü etkisiyle oldu. Bölgeye Akkadlar gelene kadar Anadolu tarih öncesi çağlarını yaşıyordu. Üretim için çeşitli malzemeleri buradan sağlama amacındaki Akad İmparatorluğu M.Ö 2400 yılında Büyük Sargon liderliğinde bölgeyi etkisi altına aldı.[1] Anadolu'nun çok zengin bakır rezervleri olduğu halde tunç için gerekli kalay yeterli miktarda bulunamıyordu. [2] Akadlar mezopotamyadaki iklim değişiklikleri ve ticareti olumsuz etkileyen insan gücünün azalması sonucu zayıfladı. Yaklaşık M.Ö 2150'de Gutlar, Akkad iparatorluğu'na son verdi. [3]
Orta Tunç Çağı [değiştir]
Gutları yenen Asurlular gümüş başta olmak üzere bölgedeki maden kaynaklarına sahip çıktı. Asurluların Kaniş'de bulunan çivi yazısı tabletlerinden , gelişmiş ticaret hayatına sahip oldukları anlaşılıyordu.[1] Orta Tunç Çağının sonlarına doğru I. Hattuşili önderliğindeki Eski Hitit Krallığı, Hattuşaş'ı ele geçirdi ve başkent yaptı. (M.Ö 17nci YY)
Knossos'da yapılan arkeolojik kazılar Anadoludaki Tunç çağının Girit'deki Minos Uygarlığı'nı da etkilediğini gösterdi.[4]
Son Tunç Çağı [değiştir]
M.Ö. 14. yüzyılda Hitit İmparatorlğu gücünün zirvesine ulaştı; orta Anadolu, Suriye'nin kuzeybatısı ve yukarı Mezapotamyaya kadar yayıldı. Kizzuvatna ticaret yolları açısından önemli bir bölge olan Hatti'yi Suriye'den ayırarak ele geçirdi. İki devlet arasında barış anlaşmaları imzalandı sınırlar korundu ta ki Hitit Kralı I. Şuppiluliuma, Kizzuvatna'yı tamamen ele geçirinceye kadar. Her nekadar Kizzuvatna uygarlığı bitsede Hititler, Comona ve Kilikya'da onların kültürlerini korumalarına izin vermiştir. [5]
M.Ö. 1180'den sonra Levant bölgesine Deniz Kavimlerinin gelmesiyle, imparatorluk dağıldı ve bir kısmı M.Ö 8nci YY'a kadar ayakta duracak olan küçük şehir devletleri(Geç Hititler) ortaya çıktı.
Demir Çağı [değiştir]
Hititler'in parçalanması sırasından Balkanlardan Anadolu'ya gelen Frigler kısa bir süre içinde Anadolulaştılar, büyük oranda Hitit etkisi altında kalsalar da kendilerine özgü bir kültür oluşturdular.[6] Başkentleri Gordion'du. En tanınmış Kralları son Kral Midas hakkında üretilen birçok efsane oldu. "Eşek kulak"larıyla ya da "Dokunduğu herşeyi altına çevirmesiyle" ünlendi. Asur kaynaklarında Frigyalılardan Muşkiler, Midas'dan da Mita olarak bahsedilir. Asurlular Midas'ı tehlikeli bir rakip olarak kabul ettiler ve Frigya ile M.Ö 709'da barış anlaşması imzaladılar. Ancak bu anlaşmanın Kimmerler için bir anlamı yoktu ve Kimmerler yaptıkları akınlarla Frigya Krallığı'nı yıkıp Kral Midas'ı da öldürdüler (M.Ö 696).[7]
Klasik Antik Dönem [değiştir]
Lidya Krallığı [değiştir]
Lidyalıların bilinen en parlak dönemi M.Ö. 700-550 yılları arasıdır. Bu dönem Mermnadlar Hanedanı dönemidir. Lidya adı Mermnadlar Hanedanının ilk kralı olan Giges'ten itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Giges hakkında bilinenler eski Yunan tarihçisi Herodot'a dayalıdır. Herodot, Giges'in Miletos, Smyrna ve Kolofon'a karşı saldırgan bir politika izlediğini söylemiştir. Gyges'ten sonra sırasıyla Ardys, Sadyattes, Alyattes ve Kroisos hüküm sürmüşlerdir. Yine Herodot, Alyattes'in Smirna ve Klazomenai (Urla) kent devletlerine saldırdığını söylemiştir. Fakat Herodot'a göre Alyattes, Klazomenaililer'le yaptığı savaşta yenilmiştir. Lydialıar açısından Anadolu'nun batı kıyılarındaki eski Yunan kolonileri Lydia devleti ile deniz arasında bir engel oluşturmuşlardır. Oysa Lydia tarihinin henüz efsanelerle karışık olduğu çağlarda İzmir Körfezi kıyılarından hareketle yurtlarından ayrılan Tirenyalıların Akdeniz'de bir süre ciddi bir güç oluşturdukları bilinmekte, bu denizciler daha sonra günümüzdeki kuzey İtalya'da kurulan Etrüsk medeniyeti ile ilişkilendirilmektedir. M.Ö. 546 yılında Ahameniş İmparatorluğu, Lydia Krallığının başkenti Sardes'i ele geçirip Lydia Krallığına son vermişlerdir.Böylelikle Anadolu 200 yıllık Pers egemenliği dönemine girmiştir.
Ahameniş İmparatorluğu [değiştir]
M.Ö. 550'de, bir yüzyıl zor bela ayakta durmayı başaran Med İmparatorluğu, ani bir Pers isyanıyla yıkıldı. Serveti çok fazla olan Lidya Kralı Krezüs bu serveti Pers Kralı Büyük Kiros'a saldırmak için kullandı. Bu hareketiyle ülkesinin sonunu getirdi ve Persler M.Ö. 546'da Lidya başkenti Sardes'i yerle bir etti. İyonya Krallığı ve Lidya'dan arta kalan şehirler Pers buyruğuna girmeyi reddettiler, savaşmak için hazırlık yaptılar ve Sparta'dan yardım istediler. Sparta beklenilen yardımı yapmadı, Kiros'a sadece bir elçi göndererek onu uyardı. Sonuç olarak daha fazla direnemediler; Phokaiadakiler Korsika'ya, Teosdakiler de Trakyadaki Abdera kentine kaçtılar. Geri kalanlarda Perslere teslim oldu. Kiros'tan sonra tahta geçen, I. Darius yönetiminde de imparatorluk genişlemeye devam etti. Genişleyen toprakları etkin idare için I. Darius satraplık sistemini kurdu.
M.Ö. 502'de Nakse adasında başlayan Perslere karşı İyonya İsyanı'nına Milet satrapı Aristagoras önce Perslere yardım etmek üzere Nakse Adasına hücum etmekle başladı; fakat isyanı bastırmada başarılı olamayınca o da isyancılara katıldı ve hatta daha sonra onlara liderlik etti. Atenalıların da yardımlarıyla bir süre Anadolu'ya yayılan isyancılar Efes Savaşı'nda yenildiler. Bu yenilgiyi M.Ö 493'de Lade'deki yenilgi takip etti ve Persler isyana son noktayı koydular.[8] Her nekadar Karya Pers İmparatorluğu'na bağlı bir satraplık olsa da, oraya atanan Hekatomnus kendine avantaj sağlamayı bildi. Bir taraftan Perslere düzenli haraç verirken diğer taraftan bölgeyi kontrolü altına aldı. Hekatomnus'un oğlu Mosolus başkenti Milas'tan Halikarnas'a taşıdı. Güçlü bir donanma kurdu ve bu gücünü kurnazca bir plan dahilinde Sakız, Kos ve Rodos adalarını Atina'dan ayırmak için kullandı. Daha sonra bu adalar bağımsızlıklarını ilan ettiler. Mosolus planının başarıya ulaştığını göremeden öldü ve ülke yönetimini eşi Artemis devraldı. Büyük İskender'in sahneye çıkışına kadar bir yirmi yıl daha Karya Hekatomnus'un ailesi tarafından yönetildi. [9]
Helenistik Dönem [değiştir]
Büyük İskender [değiştir]
M.Ö 336'da Makedon Kralı Filip beklenmedik şekilde öldürülünce tahta o dönem çok meşhur olan oğlu İskender geçti. Perslilerle savaşmaya yetecek büyüklükte bir ordu ve onların güçlü donanmaları karşısında dayanacak bir donanma kurmak için hemen çalışmaya koyuldu. Perslilerle ilk olarak Biga Çayı'nın yakınlarında Granicus Savaşı'nda karşılaştı ve onları bozguna uğrattı. Zaferin ivmesiyle batı kıyılarına yöneldi, Lidya ve İyonya'yı sırayla bağısızlıklarına kavuşturdu. Milet'in de alınması, Makedon donanmasının işini diğer şehirler alınırken kolaylaştırdı. Bu bölgedeki kontrolü sağladıktan sonra İskender içeriye yöneldi ve Frigya, Kapadokya ve en son Kilikya'ya kadar ulaştı. Daha sonra III. Darius komutasındaki Pers ordusuyla İskenderun ovasında karşı karşıya geldi. Büyük bir yenilgiye uğratılan Darius Fırat'ın doğusuna kadar sürüldü, böylece Anadolu'daki Pers hakimiyeti son bulmuş oldu.
İskender İmparatorluğu'nun Parçalanması [değiştir]
M.Ö 323'de İskender'in ani ölümü ardında geniş bir imparatorluk ve yönetim boşluğu bıraktı. Tahtın varisi yarı üvey kardeşi Arrhidaeus ülkeyi yönetecek güce sahip değildi. Toprakları paylaşmak için generalleri arasında savaşlar çıktı. Süvarilerin başındaki Pertikas, ardından Frigya satrapı Antigonus bir süre topraklara egemen oldular.[1] Mısır Valisi Ptolemi ile İskender'in güçlü generalleri Lysimakhos ve Selevkos İpsus Savaşı'ndan sonra ortak düşmanları Antigonus'a karşı güçbirliğine gittiler. Çekişmeler sonucu İskender İmparatorluğu dört parçaya bölündü. Ptolemi Mısır, Levant'ın büyük bir kısmı ve Anadolu'nun güneyini , Lysimakhos Anadolu ve Trakya'yı, Selevkos ise Anadolu'nun geri kalanını aldı ve Selevkos İmparatorluğu'nu kurdu. Bu arada Pontus Kralı Mitriates de ülkesinin bağımsızlığını ilan etti.[10]
Selevkos İmparatorluğu [değiştir]
İmparatorluğun kurucusu I. Selevkos Nikator babası Antiokus'un adını vererek Antakya şehrini kurdu ve burayı başkent yaptı. Orduya çok önem veren Selevkos yönetimi kolaylaştırmak için ülkeyi 72 ayrı satraplığa böldü. Eski arkadaşı Lysimakhos'la aralarında anlaşmazlık çıkınca M.Ö 281'de Selevkus ona karşı savaş açtı ve Korupedyon Savaşı'nda Lysimakhos'u yenerek topraklarını ele geçirdi. Ancak gelecekteki Makedon Kralı Ptolemi Keranus tarafından suikastle öldürüldü. [10]
Selevkos'un ölümünden sonra , imparatorluk içerden ve dışardan bir çok saldırıya maruz kaldı. Selevkos'un oğlu I. Antiokus Galatların saldırılarını savuşturduysa da Pergamon Kralı Eumenes'i yenemedi ve M.Ö 262'de Pergamon'a bağımsızlık vermek zorunda kaldı. [11]
Partlar ve Pergamon M.Ö 200 [değiştir]
Orta çağ [değiştir]
Doğu Roma İmparatorluğu, Kilikya Ermeni Krallığı, Sasani İmparatorluğu, Bizans-Arap Savaşları, Selçuklular, Anadolu Beylikleri, Moğollar, İlhanlılar
Haçlı seferleri [değiştir]
- Ana madde: Haçlı Seferleri
Anadolu Beylikleri [değiştir]
- Ana madde: Anadolu beylikleri
Osmanlı İmparatorluğu [değiştir]
- Ana madde: Osmanlı İmparatorluğu
Anadolu'nun Türkler tarafından fethedilmesi ve Selçuklular İmparatorluğu'nun yükselmesi 11.nci yüzyılda başlar.[12] Bu yavaş yavaş idi.Anadolu'nun tamamen fethi Osmanlı İmparatorluğu' nun İstanbul'u 1453 yılında elde etmesiyle kesinlik kazandı.Burada yaşayanlar pekçok farklı inancı destekliyordu.Musevilik,Hıristiyanlık ve İslam.Özellikle İspanya ve Portekiz' den kovulan Yahudi 'ler ve 1492 yılında İspanyol'ların yeniden feth olayından sonra buradan kovulan Yahudi ve Müsliman göçmenler İstanbul'a yerleşti.[13][14][15]
Anadolu
Bu madde Vikipedi standartlarına uygun değildir ve bu nedenle öncelikli olarak düzenlenmelidir. Sayfayı Vikipedi standartlarına göre uygun biçimde düzenleyip Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. Not: Gerekli değişiklik yapılmadan bu şablon kaldırılmamalıdır. |
Bu maddedeki veya bölümdeki bilgilerin eksik ve/veya yetersiz olduğu yönünde kuşkular bulunmaktadır. Konuyla ilgili tartışma için maddenin tartışma sayfasına bakabilirsiniz. Maddeyi geliştirerek veya konuyla ilgili tartışmaya katılarak Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. |
Anadolu, Asya kıtası'nın en batısında yer alan bir yarımadadır. Tamamı Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bulunur. Türkiye'nin resmi statüsü dolayısıyla siyasi bakımdan Avrupa'da sayılır. Ayrı bir tanımla ise Anadolu; İstanbul ve Çanakkale boğazlarının doğu yakasında kalan Türkiye topraklarına verilen addır. Kuzeyinde Karadeniz, batısında Marmara ve Ege denizleri, güneyinde ise Akdeniz yer almaktadır.
Eski Batı kaynaklarında yarımadanın adı Küçük Asya (Latince: Asia minor, Yunanca: Mikrá Asia) olarak geçer. Ayrıca uzun yüzyıllar birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapması sebebiyle Bin Tanrı İli ismini de almıştır. Ancak bu kullanımlar günümüzde eskimiş olup daha çok tarihi anlatımlarda yer alır.
Anadolu, Asya ve Avrupa'nın birleşim noktasındaki stratejik konumu nedeniyle, tarih öncesi çağlardan beri birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Yeryüzünün en eski yerleşkelerinden bazıları Cilalı Taş Devri'nde Anadolu'da kurulmuştur. Çatalhöyük, Çayönü, Nevali Çori, Hacılar, Göbekli Tepe ve Mersin (Yumuktepe) yerleşkeleri Cilalı Taş Devri'nden kalmadır. Truva yerleşkesi de Cilalı Taş Devri'nde kurulmuş ve Demir Çağı'na doğru uzanmıştır. Sümer, Asur, Hitit, Yunan, Lidya, Kelt, Pers, Roma, Doğu Roma (Bizans), Selçuklu, Moğol İmparatorluğu ve Osmanlı gibi onlarca medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Yüzlerce dil ve lehçeyi barındırır.
Hristiyanlığın ilk doğduğu ve geliştiği topraklardan biridir. 11. yüzyıldan itibaren Türkler tarafından iskân edilmiş ve yönetilmiştir. Özellikle 1071 yılındaki Malazgirt Savaşı'ndan itibaren Müslüman Türkler Anadolu'ya akın etmiştir; ancak İslamiyet'ten önce de Anadolu ve Balkanlarda Türkler vardır.[1]
Konu başlıkları[göster] |
Etimoloji [değiştir]
Anadolu kelimesi, Anadolu Uygarlıkları tarafından "Ana ili" anlamına gelen ή άνατολή (anatole) kelimesinden türemiş ve Yunan'lılar tarafından devam ettirilmiştir. Bu sözcük, "doğmak, yükselmek" anlamına gelen Yunanca άνατέλλειν (anatellein) fiilini etkilemiştir. Ayrıca, "Doğu ülkesi" anlamına gelen Anatolia ilk kez 7. yüzyılda Doğu Roma İmparatorluğu'nun Afyon, Isparta, Konya, Kayseri ve İçel yörelerini kapsayan idari birimi (Anatolikon Thema) için kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise Anadoli veya Anadolu, merkezi Amasya olan ve Sivas ve Kastamonu'yu kapsayan bir eyaletin adıdır. 19. yüzyılda genel anlamda imparatorluğun Asya kıtasında kalan ve Türklerle meskûn olan bölgesini tanımlamak için kullanılmıştır.
Cumhuriyet döneminden önce "Anadolu"nun geleneksel doğu sınırı olarak Fırat Nehri kabul edilirken, Cumhuriyetten sonra Türkiye'nin Asya kıtasında kalan kısmının tümü aynı coğrafî terime dâhil edilmiştir.
-
Anatolikon Theması, Doğu Roma İmparatorluğu
-
Osmanlı Anadolu Beylerbeyliği
Tarihçe [değiştir]
Batı Asya yarım adası Anadolu etrafında yerleşen devletler ve uygarlıkları kapsar. Ayrıca Latince adı olan "Asia Minor" Ön Asya olarak da isimlendirilir.
Neolitik Çağ [değiştir]
Asya ve Avrupa'nın stratejik kesişme bölgesinde olmasından dolayı Anadolu, tarih öncesi çağlardan beri pek çok uygarlık için beşik olmuştur.
Neolitik yerleşim olarak Taşhöyük Pottery Neolithic, Çayönü Pre-Potttery Neolithic A to Pottery Neolithic, Nevali Cori Pre-Pottery Neolithic B, Hacılar Pottery Neolithic (Türkiye'de şimdiki Burdur ilinin 25 km güney batısında, Göbeklitepe Pre-Pottery Neolithic A ve Mersin ile. Truva yerleşimi Neolithic çağ ile başlar ve Demir çağı içinde devam ederek ilerler.
Bronz Çağı [değiştir]
Tunç Çağı [değiştir]
- Hititler
- Urartular
- Ahameniş İmparatorluğu
- Frigyalılar
- Kolhisliler
- Lidyalılar
- Muşkiler
- Kimmerler
- Ermeniler
- Persler
- Taballar
- Antik Yunanistan
- Likyalılar
- Kapadokya
- Asurlular
- Karyalılar
- Finikeliler
- Yahudiler
- Roma İmparatorluğu
Helenistik dönem [değiştir]
Orta çağ [değiştir]
- Doğu Roma İmparatorluğu
- Kilikya Ermeni Krallığı
- Sasani İmparatorluğu
- Bizans-Arap Savaşları
- Selçuklular
- Anadolu Beylikleri
- Moğollar
- İlhanlılar
Haçlı seferleri [değiştir]
- Ana madde: Haçlı seferleri
Anadolu Beylikleri [değiştir]
- Ahlatşahlar Beyliği
- Alaiye
- Artuklu Beyliği
- Aydınoğlu Beyliği
- Candaroğulları Beyliği
- Çaka Bey
- Çobanoğulları Beyliği
- Danişmendliler
- Dulkadiroğulları Beyliği
- Eretna Beyliği
- Eşrefoğulları Beyliği
- Germiyanoğulları Beyliği
- Hamidoğulları Beyliği
- İnaloğlu
- Kadı Burhaneddin
- Karamanoğlu Beyliği
- Karesi Beyliği
- İnançoğulları
- Mengüçlü Beyliği
- Menteşe Beyliği
- Pervaneoğulları
- Ramazanoğulları Beyliği
- Sahipataoğulları Beyliği
- Saltuklu Beyliği
- Saruhanoğulları Beyliği
- Teke Beyliği
Osmanlı İmparatorluğu [değiştir]
- Ana madde: Osmanlı İmparatorluğu
Anadolu Dilleri [değiştir]
- Ana madde: Anadolu dilleri
- Ana madde: Anadolu ağızları
Anadolu'da MÖ 2. ve 1. binyıllarda kullanılan bir grup Hint-Avrupa diline Anadolu Dilleri adı verilir. Bu diller arasında en önemlisi ve en iyi tanınanı, MÖ 1600-1100 yılları arasında yazılı belge bırakmış olan Hititçe'dir (nesili ). Hitit imparatorluğu döneminde, Hititçe ile akraba diller olan Luwice (Luwili) ve Palaca da konuşulmuştur. Luwice'nin yayılım alanı Güney ve Batı Anadolu, Palaca'nınki ise Kuzeybatı Anadolu (Kastamonu yöresi)'dir.
Erken antik çağda, Luwice'den türemiş olduğu tahmin edilen Lykia dili, Lysia dili, Karia dili, Pisidia dili, Side dili ve kökenleri yeterince bilinmeyen Paphlagonia dili ile Kappadokia dili kullanılmıştır. Bu dillerin tümü MÖ 1. yüzyıla doğru Yunanca'nın egemen dil olması üzerine tarih sahnesinden çekilmişlerdir.
Günümüzde Anadolu [değiştir]
Anadolu'da çok uluslu yapı 20. yüzyıla kadar sürmüştür. 1923 yılında üzerinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla birlikte Anadolu topraklarının büyük bir kısmı Türkiye'nin denetimine girmiştir. Şuanda Türkiye halkının demografik yapısının büyük bir kesimini Türkler oluşturmaktadır.