Benim sitem

==>ğ.Avrupa Tarihi

Tarihi [değiştir]
Ana madde: Avrupa tarihi

Öteden beri büyük krallık ve imparatorluklara beşiklik yapmış bu yarımada, endüstri devriminden sonra da, gelişmişliğini korumuş ve diğer tüm kıtalara göre endüstrileşmesini kısa sürede tamamlamıştır.

Avrupa'nın önemi, konumu, yüz ölçümü, doğal kaynakları, nüfusu ve fiziki özelliklerinden değil, sahip olduğu insan kaynağı ve onun niteliklerinden ileri gelmektedir. İyi eğitilmiş insanlardan oluşan nüfus, bilim ve teknolojide göstermiş olduğu ilerlemeler sayesinde, ekonomik yönden de gelişmiş ve yüksek bir hayat standardına ulaşmıştır. Doğal kaynakları görece az olan Avrupa, bu gelişmesini tamamen eğitimli insan kaynağına ve sömürgecilik sisteminin kazanımlarına borçludur. Günümüzde dünyanın en büyük güç odağı olan ABD'nin halkı da çok büyük oranda Avrupa kökenlidir. Ayrıca bilimsel ve teknolojik gelişmelerin kilometre taşları olan önemli buluşların çoğu da Avrupalılar tarafından gerçekleştirilmiştir. Avrupa ülkelerinin her yönden birleşmesini amaçlayan ve bu yolda önemli aşamalar gerçekleştiren Avrupa Birliği, Avrupa'nın yeryüzündeki gücünü ve önemini daha da artırmaktadır.

Avrupa`da konuşulan diller.
Avrupa'nın 10.yy. başlarında varsayılan 'kültürel' bölgeleri.
Avrupa Bayrağı, Avrupa Birliği Tarafından da kullanılıyor

1990 yılına kadar (Soğuk Savaş'ın bitimi) Avrupa'da birbirinden farklı siyasal ve ekonomik sistemler ve bunların temsilcilerinden oluşan bloklar mevcuttu. Bunlardan biri, şimdi de mevcut olan çok partili demokratik sistemi ve serbest piyasa ekonomisini uygulayan Batı Bloku, diğeri ise tek partili sosyalist siyasal sistemle sıkı bir devletçi ekonomiyi uygulayan Doğu Bloku'ydu. Ancak Doğu Bloku'nun lideri olan SSCB'nin ekonomik ve siyasal sisteminin iflas etmesiyle doğu bloğu da çökmüştür. Eski Doğu Bloku ülkeleri, ekonomik ve siyasal sistem olarak Batı Bloku'na yakınlaşma yolunda önemli adımlar atmışlardır. Çok partili demokratik sisteme ve serbest pazar ekonomisine geçiş yapmanın sancıları büyük oranda atlatılmıştır. Avrupa Birliği'ne yapılan başvurular olumlu karşılanmış ve başvuran ülkeler ile AB arasında uyum çalışmaları sürdürülmektedir. Doğu Bloku'nun askeri örgütü olan Comecon da dağıtılmış ve eski Doğu Bloku ülkeleri, Batı Avrupa'nın askeri örgütü olan NATO'ya girmek için başvuruda bulunmuşlar, bu konuda önemli gelişmeler sağlamışlardır. Böylece Avrupa'da 1990 öncesinin askeri, ekonomik ve siyasi kutuplaşması önemli ölçüde ortadan kalkmıştır.

 

Avrupa tarihi Avrupa kıtasında yaşayan insanların tarih öncesinden başlayarak günümüze kadar uzanan tarihini içerir. Arkeolojik kazılar Avrupa kıtasında MÖ 35.000 yılına kadar uzanan bir insan varlığını doğrulamaktadır[1]. Avrupa'da kayda geçmiş ilk yazılı belge olarak ise MÖ 700 yıllarında Antik Yunanistan'da Homer'in yazdığı İlyada destanı gösterilebilir[2]. Antik Yunanistan'ın yanı sıra, MÖ 8. yüzyılda kurulmuş olan Roma Krallığı Avrupa'da kayda geçmiş ilk gelişmiş uygarlıklar arasındadır. Antik Yunanistan ve Antik Roma uygarlıkları M.S. 4. yüzyıl'da çökmüşler, aynı yüzyılda Hıristiyanlık dini Avrupa kültürünü etkisi altına almaya başlamıştır.

Orta Çağ'ın başlarında Avrupa derin bir duraklama dönemine girmiş, Orta Doğu ve Asya'daki birçok gelişmiş uygarlıkların gerisinde kalmıştır[3]. Ancak Yeni Çağ'da başlayan Rönesans ve Reform hareketlerinden sonra, Avrupa tekrar askeri, ekonomik, demokratik ve teknolojik bakımlardan dünyanın diğer bölgelerini yakalayabilmiş, daha sonra da önlerine geçmiştir. Bu üstünlüklerini kullanan Avrupa ülkeleri diğer kıtalarda koloniler kurmuş, bu kıtaların ekonomik kaynaklarını sömürerek kendi halklarına diğer kıtalara kıyasla daha yüksek bir refah düzeyi sağlamışlardır.

20. yüzyıla kadar ekonomik ve askeri açılardan dünyaya egemen olan Avrupa ülkeleri, dünyanın ekonomik ve askeri liderliğini ABD'ye kaptırdılar. Ayrıca Asya kıtasındaki yükselme birden hızlandı. Önce Japonya ve Kore, sonra da Çin ve Hindistan gibi Asya ülkeleri hızla büyüyerek Avrupa'ya rakip haline geldiler. Bu arada Avrupa ülkeleri güç birliğine giderek Avrupa Birliği'ni oluşturdular. Şu an Avrupa'nın 27 ülkesini içinde barındıran Avrupa Birliği, topluca göze alındığında toplam ithalat, ihracat ve GSMH gibi açılardan dünyadaki en güçlü ekonomik birliktir[4][5].

Konu başlıkları

 [göster

Tarih Öncesi [değiştir]

Avrupa'da Neolitik dönemin en göz alıcı örneklerinden biri olan İngiltere'deki Stonehenge
Ana madde: Prehistorik Avrupa

Avrupa tarihi zaman çizelgesi
Abraham Ortelius Map of Europe.jpg
Antwerpli haritacı Abraham Ortelius tarafından 1595 yılında çizilmiş Avrupa haritası.
MÖ 35000 Modern insanlar (homo sapiens) Avrupa'da ortaya çıktılar.
MÖ 12500 Buzul Çağı sona erdi
MÖ 7000 İlk yerleşik toplumlar Balkanlar’da ortaya çıktı.
MÖ 6000 Cilalı Taş Devri Orta Avrupa’ya ulaştı.
MÖ 5000 Cilalı Taş Devri Kuzey Avrupa’ya ulaştı.
MÖ 2500 Avrupa’da Bakır Çağı başladı.
MÖ 1000 Avrupa’da Demir Çağı başladı.
MÖ 360 Plato Devlet başlıklı kitabında Atina Demokrasisini eleştirdi.
MÖ 323 Büyük İskender öldü ve kurmuş olduğu Makedonya İmparatorluğu parçalandı.
MÖ 44 Jül Sezar öldürüldü. Roma Cumhuriyeti yıkıldı
MÖ 27 Octavianus Roma İmparatorluğunu kurdu.
330 Konstantin Konstantinopolis'i Yeni Roma adıyla başkent yaptı.
395 I. Theodosius'un ölümünden sonra imparatorluk doğu ve batı olarak ikiye ayrıldı.
476 Batı Roma İmparatorluğu yıkıldı. Ortaçağ başladı
527 I. Justinianos imparator olarak Bizans tahtına çıktı.
800 Şarlman Kutsal Roma İmparatoru olarak taç giydi.
1054 Doğu - Batı Kiliselerinin Ayrılması Hıristiyanlığın yüzyıllar boyunca bölünmüş kalmasına neden oldu.
1066 I. Williamın liderliği altında Normanlar İngiltere'yi istila ettiler.
1095 Papa II. Urbanus Hıristiyanları Birinci Haçlı seferine çağırdı.
1215 Anayasal süreçte önemli bir dönüm noktası olan Magna Carta sözleşmesi imzalandı.
1340 Büyük Veba Salgını Avrupa nüfusunun üçte birini ölümüne neden oldu.
1337 - 1453 Yüz Yıl Savaşı
1453 Osmanlılar tarafından İstanbul'un fethi sonucunda Ortaçağ sona erdi, Yeni Çağ başladı.
1492 Kristof Kolomb Yeni Dünyaya ayak bastı.
1498 Rönesans başladı ve Leonardo da Vinci Milano'da Son Akşam Yemeği eserini tamamladı.
1517 Martin Luther Reform taleplerini Wittenberg Kilisesi'nin duvarına astı.
1648 Westphalia Barışı'yla Otuz Yıl Savaşı sona erdi.
1699 Osmanlı İmparatorluğu, Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları’ndan yenik çıktı.
1707 İngiltere ve İskoçya krallıklarının birleşmesiyle Birleşik Krallık kuruldu.
1789 Fransız Devrimi gerçekleşti. Yeni Çağ sona erdi, Yakın Çağ başladı.
1815 Napolyon Bonapart'ın yenilmesi üzerine Viyana Barışı imzalandı.
1856 Kırım Savaşı, Rusya İmparatorluğu aleyhine sonuçlandı.
1860 Rusya serflere özgürlüklerini verdi ve Karl Marx Das Kapital'in ilk cildini tamamladı.
1866 İtalya Birleşmesini tamamladı.
1871 Alman Birliği sağlandı.
1914 Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand suikaste uğradı ve I. Dünya Savaşı başladı.
1917 Rusya’da Ekim Devrimi gerçekleşti.
1922 Sovyetler Birliği kuruldu.
1918 I. Dünya Savaşı sona erdi.
1933 Almanya’da Adolf Hitler iktidara geldi.
1936 Milliyetçiler ile Cuhmuriyetçiler arasındaki İspanya İç Savaşı başladı.
1939 İspanya İç Savaşı sona erdi ve Francisco Franco’nun diktatörlük dönemi başladı.
1939 Nazi Almanyası ordularının Polonya’yı işgal etmesi ile II. Dünya Savaşı başladı.
1944 Yunan İç Savaşı başladı.
1945 Avrupa'yı harabeye çeviren II. Dünya Savaşı sona erdi.
1948 Yunan İç Savaşı sona erdi.
1949 NATO kuruldu.
1951 Avrupa Birliği düşüncesinin temeli olan Paris Antlaşması imzalandı.
1955 Varşova Paktı kuruldu.
1956 Macar Devrimi, Sovyetler Birliği orduları tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı.
1957 Roma Antlaşması imzalandı ve Avrupa Ekonomik Topluluğu kuruldu.
1961 Berlin Duvarı’nın inşaatı başladı.
1967 Yunanistan’da askeri darbe ile Albaylar Rejimi iktidara el koydu.
1968 Sovyetler Birliği, Çekoslovakya’yı işgal etti ve Prag Baharı süreci son buldu.
1972 İngiltere, Danimarka ve İrlanda Avrupa Ekonomik Topluluğu’na üye oldu.
1974 Karanfil Devrimi sayesinde Portekiz demokrasiye geçti.
1974 Türkiye, Enosis’i önlemek için Kıbrıs Harekâtı ile adanın kuzeyine asker çıkarttı.
1974 Albaylar Rejimi son buldu ve Yunanistan demokrasiye geçti.
1975 Francisco Franco ölümü ile İspanya'da demokrasiye geçiş süreci başladı.
1983 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etti. Türkiye’nin dışında hiçbir ülke bu bağımsızlığı tanımadı.
1988 Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ nedeniyle Karabağ Savaşı başladı.
1989 Berlin Duvarı yıkıldı.
1990 Yugoslovaya’da İç Savaş başladı.
1991 Sovyetler Birliği yıkıldı yerine Bağımsız Devletler Topluluğu kuruldu.
1991 Slovenya, Hırvatistan ve Makedonya bağımsızlıklarını ilan ettiler ve Yugoslavya’dan ayrıldılar.
1991 Gagavuzya bağımsızlığını ilan etti ama Moldova ile özerklik görüşmeleri devam etti.
1992 Transdinyester bağımsızlığını ilan etti ve Moldova’dan ayrıldı ama ancak hiçbir ülke bu bağımsızlık ilanını tanımadı.
1992 Bosna Hersek bağımsızlığını ilan etti ve Yugoslavya’dan ayrıldı.
1992 Maastricht Anlaşması ile Avrupa Birliği’nin temelleri atıldı.
1992 İsviçre referandum ile Avrupa Birliği üyeliğini redetti.
1992 Dağlık Karabağ Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etti ancak hiçbir ülke bu bağımsızlık ilanını tanımadı.
1992 Abhazya ve Güney Osetya Gürcistan'dan bağımsızlıklarını ilan etti ancak hiçbir ülke bu bağımsızlık ilanını tanımadı.
1993 Çekoslovakya barışçıl bir şekilde Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak ikiye bölündü.
1994 Norveç referandum ile Avrupa Birliği üyeliğini reddetti.
1994 Bişkek Protokolü’nün Azerbaycan ile Ermenistan tarafından imzalanması ile Karabağ Savaşı son buldu.
1994 Gagavuzya bölgesine, Moldova’nın bir parçası olarak, özerklik verildi.
1994 Birinci Çeçen Savaşı. Rusya ile Çeçenya arasında başladı.
1996 Birinci Çeçen Savaşı sona erdi.
1998 Sırbistan devleti Kosova’nın bağımsızlığını engellemek için Kosova Savaşı’nı başlattı.
1999 Kosova Savaşı sona erdi.
1999 Yugoslovaya’da İç Savaş sona erdi.
1999 İkinci Çeçen Savaşı başladı.
1999 Türkiye Avrupa Birliği'ne aday kabul edildi.
2001 Makedonya ordusu ile ülkedeki etnik Arnavutlar arasında sıcak çatışmalar gerçekleşti.
2006 Karadağ bağımsızlığını ilan etti ve Yugoslavya’dan ayrıldı.
2008 Kosova bağımsızlığını ilan etti ve Sırbistan’dan ayrıldı.
2008 Gürcistan ile Güney Osetya arasında 2008 Güney Osetya Savaşı çıktı.
2008 Rusya Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığını tanıdı.
2009 Avrupa Birliği’nin siyasi ve idari yapısını yenileyen Lizbon Antlaşması yürürlüğe girdi.

İnsana benzer canlılar arasında Homo erectus[6] ve Neandertal adı verilen varlıkların Avrupa'daki geçmişi milyonlarca yıl öncesine dayanmaktadır. Bu iki canlı türü zamanla ortadan kaybolmuş, bilimsel adı homo sapiens olan modern insanlar Avrupa'da yaklaşık MÖ 35.000 civarında ortaya çıkmıştır.

Avrupa'da tarihöncesi dönemde yaşayan kayda değer kültürler arasında Buzul Çağı'nın son dönemlerinde MÖ 20.000- 10.000 yılları arasında yaşamış Gravettien, Solutre ve Magdalen kültürlerini sayabiliriz. MÖ 12.500 civarında Buzul Çağının sona ermesi üzerine Avrupa'da doğa ve iklim koşullarında olumlu bir değişiklik gözlendi. Ortalama sıcaklık birden büyük bir artış gösterdi, deniz düzeyi yükseldi. Avrupa'daki yerleşik toplumlar ilk olarak MÖ 7. milenyumda Balkanlarda ortaya çıktı. Cilalı Taş Devri, 6. milenyumda Orta Avrupa'ya, 5. ve 4. milenyumlarda da Kuzey Avrupa'ya ulaştı. Başlangıcı MÖ 3000 yılına dayanan İngiltere'deki Stonehenge anıtları bu dönemden kalma en güzel korunmuş yapıların arasında sayılırlar[7].

Avrupa MÖ 3500-1700 arasında Bakır Çağına girdi. Günümüzde Avrupa'nın en büyük linguistik grubu oluşturan Hint-Avrupa halklarının bu dönemde Orta Asya'dan Avrupa'ya göç ettikleri sanılmaktadır. Anadolu'da MÖ 1300 yılı civarında başlayan Demir Çağı, Avrupa'ya oldukça gecikmeli olarak MÖ 1000 yılları civarında ulaştı. İtalya yarımadası'daki Etrüsk uygarlığı bu dönemin Avrupa'daki en önemli örneklerinden biridir.

İlk Çağ [değiştir]

Antik Yunanlı tarihçi Herodot

Antik Yunanistan [değiştir]

Ana madde: Antik Yunanistan

Antik Yunanistan'ı kuran Yunanların MÖ 3000 yıllarında kitleler halinde Balkan Yarımadası'nın güneyine yerleştikleri sanılmaktadır[8]. Antik Yunan uygarlığının filizlenmeğe başladığı MÖ 23. ve 17. yüzyılları Proto-Grek dönemi olarak adlandırılır. MÖ 1600'den 1100'e kadar olan dönem ise, Homeros'un epiklerinde masallaştırdığı Truva'ya karşı savaşan Kral Agememnon'un başında olduğu Miken Yunan Çağı'dır. MÖ 1100'den MÖ 8. yüzyıla olan dönem, hiçbir yazılı eserin günümüze ulaşmadığı ve sadece yetersiz arkeolojik kalıntıların bulunduğu Yunan karanlık çağları olarak adlandırılır. Herodot'un Tarihler, Pausanias'ın Yunanistan'ın Tanımı, Diodorus'un Biblioteca ve Jerome'nin Kranikon adlı eserleri bu dönemle ilgili bazı kısa bilgiler ve dönemin kralları hakkında bilgi verir. Büyük İskender'in hükümdarlığının başlaması ile Antik Yunan Çağı sona ermiş, Helenistik çağ başlamıştır. Bu dönemde kurulan Yunan şehir devletleri, demokrasinin ilk temellerinin atıldığı yerlerdir.[9] Eshilos, Aristofanes, Evripides, Sofokles, Aristo, Eflatun, Sokrates, Herodot ve Ksenofon gibi büyük filozofların yetiştiği Atina, Sparta, Tebai ve Nakşa gibi büyük şehirler gerek birbirleriyle gerek o dönemin en önemli güçlerinden biri olan Persler ile üstünlük mücadelelerine girmişlerdir[10]. M.Ö. 323'te ölen Büyük İskender Balkan yarımadasından Afganistan ve Pakistan'a kadar uzanan topraklarda büyük bir imparatorluk kurmuştur.

Romulus ve Remus'u emziren dişi kurt

Antik Roma [değiştir]

Ana madde: Antik Roma

Antik Roma ise MÖ 9. yüzyılda İtalya Yarımadası'nda kurulan Roma şehir devletinden doğarak tüm Akdeniz'i çevreleyen muazzam bir imparatorluk haline gelen medeniyetin adıdır. Roma'nın MÖ 27 Nisan 753 tarihinde Truva prensi Aeneas'ın torunları olan Romulus ve Remus adlı ikiz kardeşler tarafından kurulduğuna inanılır[11]. Zamanla yarımadada yaşayan Etrüskler güçlerini yitirdiler. MÖ 509'da Roma uygarlığı monarşiden oligarşi ve cumhuriyetin bileşimi bir demokrasiye dönüştü. Bu dönemde Roma Cumhuriyeti bir halk meclisi tarafından seçilen Romalı konsüller ve Roma Senatosu tarafından yönetiliyordu.

Roma İmparatorluğu'nun en geniş halindeki sınırları

MÖ 52'de Galya'yı Roma Cumhuriyeti topraklarına katan Jül Sezar diktatör ilan edildi[12]. Caesar Augustus döneminde ise devlet Roma İmparatorluğu'na dönüştü. "Beş İyi İmparator" döneminde (96-180) imparatorluk toprak genişliği, ekonomi ve kültür bakımından doruk noktasına ulaştı.[13] Pax Romana sırasında iç ve dış tehditlerden uzak Roma zenginleşti.[14][15] Trajan döneminde Daçya'nın fethiyle imparatorluk en geniş sınırlarına ulaştı. Roma toprakları 6,5 milyon km²'lik bir alanı kapsıyordu[16]. İmparatorluğun yönettiği topraklarda Romalıların dili olan Latince, Avrupa'da Lingua franca (ortak dil) haline geldi. Latince günümüze kadar yaşayan bir dil olarak ulaşmıştır.

330'da İmparator Konstantin Byzantium kentini Yeni Roma adıyla başkent yaptı. 395'te I. Theodosius'un ölümünden sonra imparatorluk doğu ve batı olarak ikiye ayrıldı.

Orta Çağ [değiştir]

Roma İmparatorluğu'nun Çöküşü [değiştir]

Roma'yı yağmalayan Vandallar
Ana madde: Barbar akınları#Roma İmparatorluğunun Çöküşü

Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı olarak ikiye bölününce gücünü önemli ölçüde yitirdi. Hispanya, Galya ve İtalya'yı içine alan Batı Roma İmparatorluğu imparatorluk sınırları dışında yaşayan Gotlar, Vandallar, Lombardlar, Franklar, Jütler ve Saksonlar gibi çoğu Germen kökenli barbar kavimlerin saldırısına uğradı. Hun saldırıları karşısında Tuna Irmağı’nın güneyine itilen Vizigotlar 410'da Alarik'in önderliğinde Roma kentini ele geçirdiler[17]. Batı Roma İmparatorluğu nihayet 476'da sona erdi. Roma'nın yıkılışı Orta Çağ'ın başlangıç tarihi kabul edilir.

Gotların batı kolu olan Vizigotlar, İtalya'dan sonra İspanya'ya yerleşerek burada güçlü bir krallık kurdular. Başka bir Germen halkı olan Vandallar da komutanları Genserik'in önderliğinde, 455'te Roma'yı ele geçirip yağmaladılar. Barbar halklardan sayılan Franklar da batıya doğru ilerleyerek, Galya'nın içlerine kadar girdiler. Jütler ve Saksonlar ise, o dönemde Roma’nın eyaleti olan Britannia'ye akınlar düzenlediler.

Gotların doğu kolu olan Ostrogotlar da Roma topraklarını istila ettiler ve İtalya'da bir krallık kurdular. Ancak bu krallığın ömrü uzun olmadı ve 60 yıl sonra ortadan kalktı. Barbar akınları sırasında İtalya’da kalıcı bir yönetim oluşamadı. Bizans İmparatoru Jüstinianos, bu siyasal boşluktan yararlanarak İtalya'yı da bir süre imparatorluğunun topraklarına kattı[18]. Ancak Jüstinianos'un 565'teki ölümünden sonra, İtalya bu kez Lombardlar tarafından istila edildi.

814'te Avrupa

Kutsal Roma ve İtalyan kent devletleri [değiştir]

Ana maddeler: Karolenj İmparatorluğu ve Kutsal Roma Germen İmparatorluğu

Germen kökenli barbar kavimlerden biri olan Franklar 6. yüzyılda Hıristiyanlığı kabul ettiler. Karolenj hanedanına üye olan Frank kralları günümüzdeki Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve İtalya'nın kuzeyini kapsayan toprakları ellerine geçirerek Karolenj İmparatorluğu'nu kurdular. Günümüzdeki Fransa'nın adı Germen bir ırk olan Frankların kurduğu bu imparatorluğa dayanmaktadır[19].

768'de Frankların başına geçen Şarlman bu imparatorluğun sınırlarını en yüksek boyutlarına ulaştırdı. 25 Aralık 800 tarihinde Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikası'nda Papa III. Leo Şarlman'ı imparator ilan ederek 5. yüzyılda yıkılmış olan Roma İmparatorluğu'nun varisi yaptı. O zamana kadar Roma İmparatoru ünvanını taşıyan tek hükümdarlar olan Bizanslılar 812'de Şarlman'ın imparatorluk ünvanını istemeyerek kabullenmek zorunda kaldılar. Şarlman'ın 814'deki ölümünden sonra Karolenj İmparatorluğu zayıfladı. 10. yüzyılın ortalarında Cermen hükümdarlarından I. Otto, Şarlman'ın hüküm sürdüğü toprakların çoğunu ele geçirerek Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'nu kurdu[20]. 962'de Papa XII. Ioannes I. Otto'ya Roma imparatoru sıfatını verdi. Kutsal Roma İmparatorluğu 1806 yılına kadar ayakta kaldıysa da zamanla gücünü kaybederek önce Orta Avrupa'daki Alman devletçiklerin bir konfederasyonu haline geldi, sonra da yerini Avusturya İmparatorluğu'na bıraktı.

1000 yılında İtalya yarımadası

774 yılına kadar İtalya'nın kuzeyi bir Cermen halkı olan Lombardların elinde kaldı. 751'de Lombardlar güneye inerek Ravenna'yı ele geçirdiler[21]. Papa Franklardan yardım istedi. Franklar Lombardları yenerek Orta İtalya'yı Papa'ya geri verdiler. Böylece Roma kenti civarında bağımsız bir Papalık Devleti kurulmuş oldu. Buna cevap olarak Papa III. Leo, Frankların kralı Şarlman'ı imparator ilan ederek Franklara saygınlık sağladı[22]. 11. yüzyılda da Venedik Cumhuriyeti, Ceneviz Cumhuriyeti, Lombard Birliği, Napoli Krallığı ve Floransa Cumhuriyeti gibi şehir devletleri güç kazandı. Bu dönemde Papalık ve Kutsal Roma İmparatorluğu iki büyük güç merkezi halindeydi. İtalya'daki kent devletlerinde bu iki güç merkezinin yanlıları arasında büyük çatışmalar çıktı. Bu iki siyasi grup Guelfolar ve Ghibellinolar olarak tanındı[23].

İngiltere ve Fransa'nın oluşması [değiştir]

Ana maddeler: İngiltere#Tarih ve Fransa#Tarih

Büyük Britanya Adası M.S. 55 - 410 arasında Roma İmparatorluğu'na bağlı Britannia eyaletiydi. 5. yüzyılda adada Hıristiyanlık dini yayılmaya başladı. Adanın yerli halkı olan Keltlere 5. yüzyılda adaya göç eden bir Cermen halkı olan Anglosaksonlar katıldı. Fransa'dan gelerek adayı istila eden Normanlar 1066'da I. William'ın liderliği altında Hastings Muharebesini kazanarak adayı ele geçirdiler[24]. Bir Cermen halkı olduğu halde Fransız kültürüne sahip olan Normanlar adaya Fransız kültürünü getirdiler. İngiliz ulusu adaya daha önce gelmiş olan Anglosaksonların Normanlarla karışmasından ortaya çıktı. 1215'de İngiltere kralı John'un soylularla imzaladığı Magna Carta Avrupa tarihinde ilk defa monarşinin gücünü kısıtlayan anlaşmadır ve modern anayasaların başlangıcı kabul edilmektedir[25].

1223'teFransa

Roma İmparatorluğu'nun Gallia Lugdunensis ve Gallia Aquitania eyaletleri olan Fransa imparatorluğun çökmesinden sonra bir Cermen halkı olan Frankların istilasına uğradı. Bölgeyi 481–687 arasında Merovenj Hanedanı yönetti. 751–840 arasında ise Fransa Orta Avrupa'yla birlikte Karolenj İmparatorluğunun bir parçasıydı. Ancak 843'de Şarlman'ın torunları Verdun Antlaşması'nı imzalayarak ülkeyi aralarında paylaştılar[26]. Batı Frank Krallığı adını alan kısım zamanla günümüzdeki Fransa'ya dönüştü. Orta Çağ'da Fransa birden fazla krallıklar tarafından yönetildi. 987'de Hugh Capet yönetimi eline alarak Capet Hanedanını kurdu ve Fransa'nın büyük bir bölümüne hükmettiler. Bu hanedanın dalları olan Valois ve Bourbon hanedanları Fransa'yı 1830 yılına kadar yönettiler[27]. Normanlar ise Fransa'nın kuzeyini yönettiler ama İngiltere ve Sicilya'yı istila ederek güçlerini geniş bir alana yaydılar.

İber Yarımadası [değiştir]

Ana madde: Endülüs

7. yüzyıl'da Arabistan'da ortaya çıkan İslam dinini kabul eden Arap orduları aynı yüzyıl içinde Kuzey Afrika'nın tümünü eline geçirmişti. 8. yüzyılın başında gelindiğinde Müslüman Emevi Devleti'nin Kuzey Afrika'daki valisi olan Musa bin Nusayr bir Berberi kumandan olan Tarık bin ZiyadCebelitarık Boğazı'nı geçerek İber Yarımadası'na gönderdi. O sırada İber Yarımadası bir Cermen halkı olan Vizigotların elindeydi ve başkentleri Toledo kentinde bulunuyordu. Tarık Bin Ziyad, Vizigot kralı Rodrigo'yu ağır bir yenilgiye uğrattı. Vizigot krallığı parçalandı ve bütün İber yarımadası kısa bir süre içinde Müslümanların eline geçti[28].

749'da Emevilerin yıkılmasıyla Şam'dan kaçan Emevi Prensi Abdurrahman, 755'te İber yarımadasına geçti. 756'da bir devlet kurdu ve kendisi de emir oldu. 929'da III. Abdurrahman halifeliğini îlân etti. 1031'de halîfenin otoritesi sarsıldı, ülke emirliklere bölündü. 1031'de Âli beytten olan Hammûdiler, hilâfeti devam ettirmek istediler. 1086'da Abbâdi hanedanından İşbiliye Meliki, Kuzey Afrika Murabıtlar İmparatorluğundan yardım istedi. Oradan gelen kuvvetlere 13 Endülüs meliki de katıldı. Zeleka Muharebesinde Hıristiyan orduları imha edilerek, İspanya'da Müslüman hâkimiyetinin ömrü uzadı.

İspanya'nın Cordoba kentindeki Kurtuba Camii

1147'de Muvahhidler, Murâbıtları ortadan kaldırdı, Hıristiyanlarla da savaştılar. 1187'de Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü alınca Papa VIII. Gregorius kutsal savaş ilan etti. 1236'da Benî Ahmer, Benî Hud aleyhine Kastilya Kralıyla anlaşınca Kurtuba Hıristiyanların eline geçti. 1232'de kurulan Beni Ahmer Devleti (Gırnata Emirliği) Hıristiyanlarla anlaşarak ayakta durmaya çalıştı. 1469'da Sultan Ebû Hasan'ın oğlu XII. Muhammed, annesinin teşvikiyle isyan edip babasını tahttan indirdi. Uzun süre baba ve oğul arasında taht kavgaları devam etti. Bu durumdan yararlanan Hıristiyanlar 1490'da Gırnata'yı kuşatarak yağma ettiler. Sonunda 1492'de Muhammed, Aragon kralı Aragon kralı II. Fernando'ya teslim oldu[29]. Böylece İspanya'da Endülüs devleti ortadan kalmış ve Reconquista (yeniden fetih) süreci tamamlanmış oluyordu..

Bizans İmparatoru I. Justinianos tarafından 532-537 yıllarında inşa ettirilmiş Aya Sofya Katedrali

Doğu Avrupa [değiştir]

Ana madde: Bizans İmparatorluğu

Bizans İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu'nun 395'te Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasıyla ortaya çıktı. Başkenti Roma olan Batı Roma İmparatorluğu 5. yüzyılda Cermen kabilelerince yıkıldı. Merkezi Konstantinopolis (bugünkü İstanbul) olan ve Doğu Roma İmparatorluğu da denen Bizans İmparatorluğu ise, bin yılı aşkın süre varlığını sürdürdü. Bizans'ın ortaya çıkışı, Roma İmparatoru I. Constantinus'un başkenti, Roma'dan bugünkü İstanbul'a taşımasıyla da yakından ilişkilidir[30].

1055-1056 arasında hüküm sürmüş Bizans İmparatoriçesi Teodora

Bizans İmparatorluğu 7. ve 8. yüzyıllarda doğuda Müslüman ve Pers ordularının saldırısına uğrarken, batıda Slavların tehdidi altında kaldı. 610'da, Bizans tahtını ele geçiren Herakleios, Perslerin saldırılarını durdurdu ve başkentin savunmasını güçlendirdi. Tuna Irmağı'nı geçerek Bizans topraklarına inen Avarlar'ı da yendi. Bu dönemde Araplar İslam dinini yaymak için fetihlere girişmişlerdi. Arap orduları 632'de Suriye ve Filistin'i ele geçirdiler. İskenderiye'nin teslim olmasından sonra Araplar, 642'de Mısır’ın tamamını denetim altına aldılar. 674-678 arasında Araplar birçok kez Konstantinopolis'i kuşattılarsa da ele geçiremediler[31].

Bizans İmparatorluğu 867-1056 arasında imparatorluğu yöneten Makedonya hanedanı döneminde altın çağını yaşadı. Makedonya hanedanının kurucusu I. Basileios (867-886), daha önce yitirilmiş olan Anadolu'daki toprakları yeniden imparatorluk sınırlarına kattı. I. Basileios ve ardılı VI. Leon (886-912) dönemlerinde, imparatorluğun hukuk sistemi yeniden düzenlendi. II. Nikeforos (963-969), Girit ve Kıbrıs'ı yeniden imparatorluğa kattı, Suriye ve Balkanlar'da yeni topraklar ele geçirdi.

Haçlı seferleri [değiştir]

Ana madde: Haçlı seferleri

11. yüzyıla gelindiğinde Türkler Müslümanlığı kabul ederek batıya göç etmeğe başlamışlar, Büyük Selçuklu Devleti'ni kurarak Orta Doğu'nun büyük bir bölümünü ele geçirmişlerdi. O döneme kadar İslam dünyasıyla büyük çaplı bir çatışmaya girmemiş olan Avrupalılar 1071'de Bizanslıların Malazgirt Savaşı'nda uğradıkları yenilgi[32] üzerine büyük bir telaşa düştüler. Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış, Türkler İstanbul'un yakınlarına kadar ilerleyerek İznik'te Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurmuşlardı. Bizans imparatoru I. Aleksios Komnenos Papa II. Urbanus'tan Türklere karşı yardım istedi. Böylece zaten Kudüs'teki Hıristiyanlığın Kutsal Toprakların Müslümanların kontrolü olmasından hoşnut olmayan Avrupalılar arasında haçlı seferi düşüncesi oluştu. Papa II. Urbanus 18 Kasım-28 Kasım 1095 tarihleri arasında Fransa'nın Clermont kentinde Clermont Konseyini toplayarak Avrupa'nın liderlerini Müslümanlarla savaşa çağırdı. Bu çağrıya cevap veren ordular 1097'de ilk defa Anadolu'ya girerek Birinci Haçlı seferini başlattılar[33].

Birinci Haçlı seferi Avrupalılar açısından çok başarılı oldu. Avrupalıların bu saldırısına hazırlıksız yakalanan Müslümanlar Avrupalıların Anadolu'da ilerlemesini engelleyemediler. Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Kılıçarslan İznik'i haçlılara vermek zorunda kaldı. Aynı yılın Temmuz ayında Eskişehir yakınlarındaki Dorileon Savaşı'nda haçlılara yenildi. Ekim ayında haçlılar Antakya'yı kuşattılar. Bir seneye yakın süren bir kuşatma sonunda Antakya haçlıların eline geçti. 1099'da haçlılar Kudüs'ü kuşattılar. 15 Temmuz'da Kudüs düştü. Haçlılar Kudüs'ün tüm halkını kılıçtan geçirdiler. Birinci Haçlı seferi sonucunda Haçlılar Orta Doğu'nun çeşitli kentlerinde irili ufaklı haçlı devletleri kurdular.

Birinci Haçlı seferinden sonra 10'a yakın haçlı seferi yapıldı. Ancak bunlardan hiçbiri başarılı olamadı. Orta Doğu'da güç kazanan çeşitli Müslüman devletleri zamanla haçlı devletlerini birer birer ele geçirdiler. 1187'de Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü haçlılardan geri alması büyük bir dönüm noktası oldu[34]. 13. yüzyılın sonlarına gelindiğinde haçlıların Orta Doğu'daki varlığı sona ermişti. 14. yüzyıldan itibaren Avrupalıların Müslümanlara karşı saldırılarını Osmanlı Devleti göğüslemeye başladı.

İstanbul'un fethi [değiştir]

Ana madde: İstanbul'un fethi

1299'da kurulan Osmanlı Devleti, onu izleyen yüzyıl içinde hem Bizanslıları hem de Anadolu'daki diğer beylileri yenerek güçlendi. Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olan Konstantinopolis zamanla dört bir yandan Osmanlılar tarafından çevrildi ve nihayet 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in komutanlığında ele geçirdi. Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiş oldu[35].

Yeni Çağ [değiştir]

Osmanlı, İsveç ve Lehistan İmparatorlukları [değiştir]

Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselişi ve çöküşü (1299-1920)
Ana maddeler: Osmanlı İmparatorluğu, Lehistan-Litvanya Birliği ve İsveç İmparatorluğu

Yeni Çağa girilirken Avrupa'nın en güçlü ülkeleri doğuda Osmanlı İmparatorluğu ve kuzeyde Lehistan-Litvanya Birliği ve İsveç İmparatorluğu, Orta Avrupa'da Kutsal Roma İmparatorluğu, batıda ise İspanya ve Portekiz idi. Akdeniz'e ise Ceneviz ve Venedik Cumhuriyetleri, İspanyol İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu hükmediyordu.

Osmanlı İmparatorluğu 15. ve 16. yüzyıllarda Avrupa'da hızla genişleyerek Balkanlar'ın tümünü, Romanya ve Macaristan'ı eline geçirdi. Viyana'nın sınırlarına kadar dayandı. 16. yüzyılda Habsburg Hanedanına üye V. Karl evlilik ve fetih yollarıyla hem İspanya hem de Kutsal Roma (Almanya, Avusturya, Kuzey İtalya, Belçika) topraklarının hükümdarı haline geldi.

Bu dönemde Osmanlı ve Habsburg devletleri arasında hem denizde, hem de karada büyük savaşlar yapıldı. 1538'deki Preveze Deniz Savaşında Osmanlılar üstünlük sağladılar ama 1571'deki İnebahtı Deniz Savaşında bu üstünlüğü kaybettiler.

16. yüzyılda güçlerinin doruğuna ulaşan Osmanlılar 1683'de Kutsal Roma İmparatorluğuna bağlı Habsburg Devletinin başkenti olan Viyana'yı kuşattılar ancak II. Viyana Kuşatması başarısızlıkla sonuçlandı.[36]

Bu sırada Lehistan-Litvanya Birliği doğuya doğru genişleyerek Beyaz Rusya ve Ukrayna'nın büyük bir bölümünü eline geçirdi. Yeni Çağ'ın başlarında Rusya'ya Moskova Knezliği hükmediyordu ve 1547'de IV. İvan'ın çar olmasına kadar Rusya zayıf bir devletti. İsveç İmparatorluğu ise 17. yüzyıl başlarında Lehistan, Rusya Çarlığı ve Danimarka-Norveç'e karşı giriştiği savaşlarla sınırlarını büyüttü. Ancak Rusya'nın 18. yüzyılda güçlenmesi sonucu 1700-1721 yılları arasında Rusya'yla yaptığı savaşları kaybederek gücünü yitirdi.

Rönesans ve Reform [değiştir]

Ana maddeler: Rönesans ve Reform
Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa adlı eseri

15. yüzyıl'ın ikinci yarısında İtalya yarımadasında sanat ve bilim dallarında olağanüstü bir atılım yaşandı. Rönesans (yeniden doğuş) adı verilen bu hareket çağdaş Batı Avrupa ile klasik antik Avrupa arasındaki bağın tekrar kurulmasını sağladı. Avrupalı bilim adamları bu dönemde İslam dünyasından matematik öğrendiler. Dinsel ve batıl inançlar yerine deneyselliğe ve akılcı düşünceye geri dönüldü. Johannes Gutenberg'in Matbaayı geliştirmesiyle sanat, şiir ve mimari'de ortaya çıkan yeni tekniklerle bilgi yayılabilmiş, böylece köklü bir değişim başlamıştır[37]. Bu çağ Antik Roma döneminden beri geri kalmış olan Avrupa'nın ticaret ve coğrafi keşiflerle yükselişinin öncüsü olmuştur. İtalyan rönesansı bu dönemin başlangıcı olarak kabul edilir.

Almanya'da ise Rönesans Hümanizm ile başlamıştır. Hollandalı Erasmus ve Alman Martin Luther dinsel konuları incelediler. Martin Luther Hıristiyanlıkta Protestanlık adı verilen Reform hareketini başlattı[38]. Fransa'daki Rönesans'a krallar öncülük etti. Mimar Pierre Lescot en önemli Rönesans sanatçısıdır. Fransız Jean Calvin, Luther'in reformcu fikirlerini açıkça benimsediği için Paris'ten ayrılmak zorunda kaldı (1534) ve bir süre Strazburg ve Basel'de kaldıktan sonra 1541'de Cenevre'ye yerleşti ve Kalvinizm'i geliştirdi. 1598'de Nantes Fermanı'yla Fransa'daki Protestan Huguenotlara birçok haklar verildi[39]. Alman sanatçı Albrecht Dürer dinî tablolar yaptı. İngiltere’de Shakespeare, İspanya’da Cervantes ünlü eserler yazdılar. Rönesans’ın sonucunda Skolastik görüş (Kilise'nin dar görüşü) yıkıldı. Yerine pozitif (Bilimsel) düşünce hakim oldu. Bu da Reform hareketlerini hazırladı. Bilim ve teknikteki gelişmeler hızlandı. Avrupa’da sanattan zevk alan aydın (burjuva) sınıf ve halk sınıfı oluştu. Din adamlarının ve kilisenin halk üzerindeki otoritesi sarsıldı. Avrupa’nın her yönden gelişmesine ve güçlenmesine öncülük etti.

Katolik Kilisesi Protestanlığın yayılmasını önlemeye çalıştı. 1542'de Roma Engizisyonu kuruldu. Fransa Nantes Fermanı 1685'de geri alındı. 1715'de Protestanlık Fransa'da yasaklaması sonucunda 250.000 Huguenot Amerika ve Hollanda gibi Protestan ülkelere göç ettiler. Hollanda'da Protestan Geuzenler İspanyol egemenliğine isyan ettiler. 1545-1563 yılları arasında toplanan Trento Konsili Protestanlığı şiddetle eleştirerek dine aykırı ilan etti. Bu arada reform hareketlerini yetersiz bulan Püriten ve Anabaptist gibi gruplar da vardı. Bu gruplar da bazan diğer Protestanlar tarafından taciz edildiler. Bazı Protestanlar çareyi Kuzey Amerika'ya göç ederek orada koloniler kurmakta buldular.

Coğrafi keşifler ve Kolonileşme [değiştir]

Ana maddeler: Coğrafi keşifler ve Kolonileşme dönemi

15. ve 16. yüzyıllarda Avrupalılar yeni ticaret yolları bulmak amacıyla daha önce bilinmeyen denizlere ve okyanuslara açılmaya başladılar. Bu seferler birçok yeni okyanusların ve kıtaların bulunmasıyla sonuçlandı. İlk keşif denemeleri 14. yüzyılın başlarında Fransız ve Cenevizli gemiciler tarafından Atlantik Okyanusu ve Afrika kıyılarına doğru yapıldı. Kanarya Adaları ve Azor Adaları keşfedilmesi, bu girişimlerin sonucudur.

15. yüzyılın ikinci yarısında daha kısa yoldan Asya'ya ulaşmak için keşiflere çıkan Kristof Kolomb 1492'de Amerika Kıtası'na ulaştı[40]. Portekizli gemici Bartolomeu Dias'ın Ümit Burnu'nu bulmasından sonra Vasko dö Gama, buradan dolaşarak Hint Okyanusu ve Hindistan'a ulaştı. Portekizli Macellan dünyayı dolaşarak başladığı yere geldi ve bunun sonucunda dünyanın yuvarlaklığına dair kesinleştirici sonuçlara varmak mümkün oldu.

Coğrafî keşifler, Reform ve Rönesans hareketlerinin etkileriyle gelişmiş oldukları gibi kendileri de bu hareketlerin gelişimini etkilemişlerdir. Bu keşifler sonucunda Avrupa yeni kıtalara yayılma ve onların zenginlik kaynaklarını ele geçirme olanağı elde etmiştir[41]. Kolonileşme dönemi, Avrupalı göçmenlerin Kuzey Amerika, Asya, Afrika ve Avustralya kıtalarına göç etmeleri ve bu topraklarda yerleşim ve üretim birimleri oluşturmasıyla başlayan bir süreçtir. Bu koloniler zamanla merkezi Avrupa'da olan ve dünyanın dört bir tarafına yayılmış sömürge imparatorlukları haline gelmiştir.

Mezhep Savaşları [değiştir]

1648'de Avrupa
Ana madde: Otuz Yıl Savaşları

Avrupa Hıristiyanlığında ortaya çıkan reform hareketleri Avrupa'daki siyasi dengeleri bozmuş, Vatikan'ın gücünü zayıflatmıştır. Bunun sonucunda patlak veren Otuz Yıl Savaşları, 1618 ile 1648 yılları arasında yapılan ve Avrupa devletlerinin çoğunun katıldığı savaşlar dizisidir. Temelinde, bir Protestan-Katolik mezhep kavgası olsa da, savaşan devletlerin çoğu dinsel değil siyasî amaçlar için savaşmıştır. Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'na bağlı prensliklerin farklı taraflarda savaşması sebebiyle bir iç savaş niteliği de taşır.

Savaş, 1648'de Protestanların zaferiyle bitmiş ve Westphalia Barışı ile savaş sonucunda Almanya’yı oluşturan Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu herbiri bağımsız olan birçok küçük devlete ayrılmıştır, İmparatorluk makamının yetkileri ise çok kısıtlanmıştır[42].

Yeni Çağın sonunda İmparatorluklar [değiştir]

Ana maddeler: Britanya İmparatorluğu, Hollanda İmparatorluğu ve İspanyol İmparatorluğu

1479'da Aragon kralı II. Fernando ve Kastilya kraliçesi I. Isabel'in evlenerek iki ülkeyi birleştirmeleri ve 1492'de de Müslüman Gırnata Emirliği'ne son vermeleri sonucu İspanya 800 yıl sonra tekrar Hıristiyan bir ülke olarak birleşti[43]. 1478'de da ülkede yaşayan Müslüman ve Yahudileri Hıristiyanlığa zorlamak amacıyla İspanyol Engizisyonunu başlattılar. Portekiz ve İspanya'da Hıristiyanlığı kabul etmeyen veya ülkeyi terkeden Müslüman ve Yahudilerin mallarına el kondu. Büyük bir donanma inşa edilmesi sayesinde Orta ve Güney Amerika, Afrika kıyıları ve Güneydoğu Asya'yı kontrolüne geçiren İspanyol İmparatorluğu dünya tarihindeki ilk sömürge imparatorluğudur[44].

Portekiz ve İspanya sömürge imparatorluklarını Hollanda Sömürge İmparatorluğu izledi. Hollandalılar da Kuzey Amerika, Güney Amerika, Afrika ve Güney Doğu Asya'da koloniler kurdular. 1588 yılına kadar İngiltere bu ülkelere göre çok daha zayıf bir ülkeydi. Ancak Tudor Hanedanı döneminde İngiltere Krallığı güçlenerek İskoçya'yı geride bıraktı. İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth 1588'de Avrupa'nın en güçlü donanması olan İspanyol Armada'sını yenilgiye uğratarak Britanya İmparatorluğunun temellerini attı[45][46] Böylece Amerika kolonileri üzerindeki İspanyol denetimi son buldu. Bu tarihten sonra Hollanda, Fransa ve İngiliz güçleri Amerika’daki kolonileri birer ikişer ele geçirdiler. İngilizlerle giriştikleri ve yenildikleri iki deniz savaşından sonra Hollanda, 1667'de Kuzey Amerika’dan çekilmek zorunda kaldı. Fransa ise Kuzey Amerika’daki tüm kolonilerini 1763 tarihinde, Yedi Yıl Savaşları sonunda imzalanan Paris Antlaşması ile İngiltere’ye kaptırdı. Böylece Kuzey Amerika’daki kolonilerin tümü İngiltere’nin kontrolüne geçti.

1707'de İngiltere ve İskoçya birleşerek Büyük Britanya Krallığını kurmuşlardı. 1800'de bu birliğe İrlanda'yı da katarak Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı kuruldu. 1837- 1901 yılları arasında hüküm süren I. Victoria döneminde Birleşik Krallık, "üzerinde güneş batmayan imparatorluk" haline geldi[47]. 1921'e gelindiğinde bu imparatorluk Hindistan, Kuzey Amerika, Orta Doğu, Avustralya ve Afrika dahil 36,6 million km²'lik bir alanı kapsıyor, 458 milyon kişilik bir nüfusa hükmediyordu. Alan ve nüfus bakımından dünyanın dörtte biri Britanya'nın egemenliği altında yaşıyordu.

Ana maddeler: Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya İmparatorluğu

1683 – 1699 tarihleri arasında gerçekleşen Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları’ndan Osmanlı İmparatorluğu yenik çıkmasıyla ülke askeri gücünü kaybetmeye başlamış, Avrupa’daki hakimiyeti ağır darbe almış ve gerileme dönemine girmiştir.

Çarlık Rusyası’nın yerine 1721'de I. Petro tarafından kurulan Rusya İmparatorluğu Avrupa tarihinde 1917'deki Ekim Devrimi'ne kadar önemli rol almış bir imparatorluktur.

Yakın Çağ [değiştir]

Amerikan ve Fransız Devrimleri [değiştir]

Ana maddeler: Amerikan Devrimi ve Fransız Devrimi

17. yüzyıla kadar Fransa Kuzey Amerika'yı kolonileştirme açısında İngiltere'nin ötesindeydi. Ancak Fransa İngiltere'yle savaştığı Yedi Yıl Savaşlarını kaybedince 1763'te imzaladığı Paris Antlaşması ile Kuzey Amerika’daki tüm kolonilerini İngiltere’ye kaptırdı. Bu arada İngiltere Yedi Yıl Savaşları’nın malî yükünü kolonilerde yaşayan vatandaşlarından çıkartmaya kalkışınca, bu durum Kuzey Amerika kolonilerinde büyük bir huzursuzluk yarattı. 1774'te isyan eden Onüç Koloni'nin başlattığı Amerikan Bağımsızlık Savaşı 1776'da bağımsızlık ilanına yol açtı. 1783'te imzalanan Paris Antlaşması ile Britanya Amerika Birleşik Devletleri'nin bağımsızlığı tanımak zorunda kaldı. Böylece İngiltere de Kuzey Amerika'daki kolonilerinin büyük bir bölümünü kaybetti[48].

ABD'deki bağımsızlık hareketlerine mali açıdan büyük bir destek sağlamış olan Fransa monarşisi saray masrafları da eklenince malî yönden büyük bir krize girdi. Fransızca Ancien Régime adı verilen eski düzende din adamları ve soylular vergi yükümlüğünden muaftı[49]. 1789'da Fransa kralı XVI. Louis soyluları toplayıp vergi düzeninde değişiklik yapılmasını önerdi. Soylular buna cevap olarak toplumun üç ana kesiminin temsil edildiği bir meclis olan États généraux'nun yeniden toplanmasını istediler. XVI. Louis bu talebi kabul etmek zorunda kaldı. Ancak meclisin orta sınıftan (Burjuvazi) gelen üyelerinin istekleri üzerine bu meclis bir Milli Meclise dönüştü. Bu gelişmelerden telaşlanan kral orta sınıf yanlısı Maliye Bakanı Jacques Necker'i görevden aldı. Kralın, kazandığı hakları geri alacağından korkan orta sınıf isyan etti. Peşine diğer halktan unsurları da katarak 14 Temmuz 1789 günü Bastille hapishanesine saldırdı[50]. Hapishane ele geçirilip mahkûmlar salındı. Böylece başlayan Fransız Devrimi 1789-1815 yılları arasında beş farklı dönem yaşayarak devam etti.

Fransız Devrimi'nden sonra yıldızı parlayan Napolyon Bonapart'ın önderliğindeki Fransa Avrupa'nın diğer güçlü devletlerine karşı bir dizi savaşa girişti. Napolyon Savaşları adı altında 1800-1815 yılları arasında[51] yapılan bu savaşlar yaklaşık 15 sene sürmüştür. Fransa'ya karşı olan İngiltere, Avusturya, Prusya, Rusya gibi ülkeler 9 Mart 1814 tarihinde Avrupa’da siyasi coğrafyayı ve dolayısıyla güçler dengesini yeniden düzenlemek için aralarına bir ittifak oluşturmuşlardı. Bu ittifak, sadece askeri değil aynı zamanda politik bir ittifaktı.

Söz konusu devletlere İsveç ve Portekiz’in de katılmasıyla 30 Mayıs 1814 tarihinde Paris’te imzalanan Paris Antlaşması’sında savaşa katılmış olan tüm devletlerin Viyana’da toplanacak bir kongreye, tam yetkili temsilciler göndermesi kararlaştırıldı.Fransız Devrimi ve Napolyon savaşları ile bozulan Avrupa siyasi haritası ve güçler dengesi, Osmanlı Devleti hariç tüm Avrupa devletlerinin katıldığı bu kongre kararlarıyla yeniden yapılandırıldı. 1815'de yapılan Viyana Kongresi'nde Avrupa'nın yeniden yapılanmasında en önemli rolü aynı zamanda kongre başkanlığı görevini de yürüten Avusturya Başbakanı Klemens von Metternich oynamıştır. Kongre sonunda ortaya çıkan Metternich sistemi adı verilen doktrin Büyük Britanya, Avusturya, Rusya ve Prusya'nın Avrupa'da statükoyu gerekirse silah gücü kullanarak korumayı öngörüyordu[52]. Ancak bu sistem uzun ömürlü olmadı, Metternich Sistemi 1848 Devrimleri sonucunda da çöktü.

Aydınlanma Çağı ve Sanayi Devrimi [değiştir]

Ana maddeler: Aydınlanma Çağı ve Sanayi Devrimi
James Watt tarafından icat edilmiş Buhar makinesi

Avrupa'da 15. yüzyılda sanat dalında başlayan yenilikçilik hareketleri 18. yüzyılda bilim, din ve felsefe konularına da yayıldı. Geleneksel ve batıl inançlar yerine özgürlükçü, akılcı ve bilimsel bulgular benimsendi. Bu döneme Aydınlanma Çağı adı verilmektedir[53]. Fransız Rene Descartes ve Alman Gottfried Leibniz bu dönemin öncüleri sayılırlar. Isaac Newton ve Nicolaus Copernicus fiziksel ve astronomik olaylara getirdiği akılcı açıklamalarla bilimde yeni bir çağ açmış, Rene Descartes ve Immanuel Kant ise bu bilimsel gelişmelerin felsefi altyapısını hazırlamıştır.

Sanayi Devrimi ise sanat, din, bilim ve felsefede ortaya çıkan yeni düşüncelerin ilk defa sıradan insanların günlük yaşamını etkilediği bir gelişmedir. Makine gücü kullanarak tüketici ürünlerini daha kolay ve ucuza imal etmek Avrupa halkının refah düzeyini hızla yükseltmiş[54], 16. yüzyıla kadar tarih boyunca aşağı yukarı sabit kalan kişi başına düşen millî gelir aniden katlanarak artmaya başlamıştır. Bu da bir nüfus patlamasına yol açmış, Avrupa kıtasının diğer kıtalara oranla askeri ve ekonomik gücünü arttırmıştır. Bu gelişmelerde özellikle buhar makinesinin rolü büyüktür. Buhar makinesi hem fabrikalarda insan gücü yerine kullanılmaya başlamış, hem de gemi ve lokomotiflerin daha hızlı hareket etmesini sağlayarak insan ve mamullerin daha hızlı bir şekilde ulaşımını sağlamıştır.

Kırım Savaşı [değiştir]

Ana madde: Kırım Savaşı
Kırım Savaşı sırasında bir İngiliz bombardımanı

1853 yılına kadar Osmanlı Devleti'ni zayıflatma siyaseti izleyen Rusya, bu tarihte bu siyaseti değiştirerek Osmanlı Devleti'ni tamamen yıkmaya karar verdi. Bu amaçla da Kutsal Topraklar sorununu kullandı. Rusya tarafından İstanbul'a gönderilen general ve diplomat Aleksandr Menşikov Osmanlı Devleti'nden Rusya'ya Ortodoks azınlıkların himayesini devretmesini önerdi. Rusya'nın asıl amacı Osmanlı Devleti'nin içişlerinde söz sahibi olarak otoritesini zayıflatmaktı. Britanya hükümeti Stratford Canning'i İstanbul'a göndererek Rusya'nın bu taleplerini reddetmeye ikna etti. Bunun üzerine Rusya savaş bile ilan etmeden ordularını 2 Temmuz 1853'te Eflak ve Boğdan'a gönderdi. Viyana'da toplanan Britanya, Fransa, Avusturya ve Prusya savaşı önlemeye çalıştılar ama başarılı olamadılar. Rusya Eflak ve Boğdan'dan çıkmayı reddetti. 23 Ekim 1853'te Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş ilan etti. 28 Mart 1854'te de Britanya ve Fransa Osmanlı Devleti'nin tarafında Rusya'ya savaş açtılar[55].

17 Ekim 1854'de Birleşik Krallık ve Fransa Rusya'nın Karadeniz'deki Sivastopol limanını kuşattılar. Bir yıla yakın bir süre alan Sivastopol Kuşatması 11 Eylül 1855 tarihinde Sivastopol'un düşmesiyle sonuçlandı. Ayrıca Azak Denizi'nde, Baltık Denizi'nde, Kafkaslarda ve hatta Pasifik Okyanusu'nda muharebeler yapıldı. Savaşa İtalyanlar da katıldı. Nihayet 30 Mart 1856 tarihinde Rusya anlaşmaya razı oldu. Fransa, Britanya, Osmanlı Devleti ve Sardinya Krallığı'yla yapılan Paris Antlaşması uyarınca Rusya Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünü kabullendi[56].

Halk Hareketleri ve Ulusal Bilinç [değiştir]

Ana maddeler: 1848 Devrimleri, İtalya'nın birleşmesi ve Alman İmparatorluğu

1815'de Napolyon Savaşları'ndan sonra toplanan Viyana Kongresi'nde alınan kararlar Avrupa'nın büyük güçleri arasında bir denge kurmayı amaçlıyordu. Ancak Fransız Devrimi'nin Avrupa halkına verdiği cesaret ve Sanayi Devrimi'nin yarattığı sorunlar bu dengeye izin vermedi. 1815-1871 arasında Avrupa'da sayısız devrimler, ulusal birleşme hareketleri, sosyalist ve anarşist hareketler ortaya çıktı. Alman düşünür Karl Marx 1848'de yazdığı Komünist Manifesto'da kapitalizmi ve özel mülkiyeti eleştirdi. Avrupa'nın o zamana kadar ayrı devletçikler halinde yaşayan Alman ve İtalyan bölgelerinde, Fransa, Avusturya, Polonya ve hatta Osmanlı Devleti'ne bağlı Eflak'ta 1848 Devrimleri adıyla anılan isyanlar, gösteriler ve halk hareketleri yaşandı[57].

Napolyon Savaşları sırasında İtalya yarımadasındaki devletçikler yıkılmış, İtalya'nın büyük bir kısmı Avusturya tarafından işgal edilmişti. Viyana Kongresi yarımadadaki eski devletlerin yeniden kurulmasını öngörüyordu. Ancak halk arasında bu devletlerin yeniden kurulması yerine İtalya yarımadasında tek bir devlet kurulması düşüncesi yayılmaya başladı. Carbonari adı verilen gizli dernekler İtalya'nın birleşmesi için çalışmaya başladılar. Giuseppe Garibaldi bu birleşme hareketinin kahramanı olarak tanınır. Sardinya kralı II. Vittorio Emanuele de bu birleşme hareketini destekleyenler arasındaydı. Avusturyalıları İtalya'dan çıkarmak için İngiltere ve Fransa'nın desteğine gerek duyan Sardinyalılar Kırım Savaşı'na katıldılar ama bundan bir yarar göremediler. Devam eden isyanlara dayanamayan Avusturya sonunda Venedik hariç İtalya'yı terketti. 1861'de İtalya Krallığı ilan edildi. Vittorio Emanuele İtalya'nın ilk kralı oldu[58].

Alman İmparatorluğu'nun kurulması

Almanya'nın birleşmesi ise Prusya'nın etrafında gerçekleşti. Prusya kralı I. Wilhelm Otto von Bismarck'ı 1862'de başbakanlığa getirdi. Prusya meclisini dağıtan Bismarck Danimarka'ya savaş açtı. Prusya'nın askeri gücünü kullanarak Alman devletçikleri birer birer eline geçirdi ve Kuzey Almanya Konfederasyonunu kurdu. Başkenti Berlin olan bu konfederasyon III. Napolyon komutasındaki Fransız ordusunu yenerek Alsace-Lorraine bölgesini kazandı. Böylece 18 Ocak 1871'de Alman İmparatorluğu kuruldu. Yeni İmparatorluğu Hohenzollern Hanedanı yönetti, imparator Prusya kralı I. Wilhelm, şansölye Bismarck, başkent ise Berlin oldu[59].

Dünya Savaşları [değiştir]

Ana maddeler: I. Dünya Savaşı, II. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı’nda Avrupa Cephesi
1914'te Avrupa

Avrupa'nın güçleri arasında olan denge 20. yüzyılın başlarında iyice bozuldu. Yeni kurulmuş olan Almanya diğer Avrupa güçlerinin tersine Asya ve Afrika'da sömürgelerden yoksundu. Fransa Almanya'dan Alsace-Lorraine'i geri almak peşindeydi. Rusya ve Avusturya'nın çıkarları Balkanlardaki Slav uluslar konusunda sürtüşüyordu. Sonunda Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand'ın Gavrilo Princip adlı bir Sırp tarafından Saraybosna'da öldürülmesiyle savaş başladı[60]. Almanya, Avusturya, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti, İttifak Devletlerini oluşturdular. Britanya, Fransa, İtalya, Rusya, ABD, Belçika, Avustralya ve Yeni Zelanda ise İtilaf Devletlerini oluşturdular. 28 Temmuz 1914 tarihinde başladığı kabul edilen I. Dünya Savaşı Batı Cephesi, Kafkasya Cephesi, Çanakkale Cephesi, Galiçya Cephesi, Suriye, Sina, Irak ve Makedonya gibi birçok cephelerde savaşıldı.

1916'da I. Dünya Savaşı'nın Somme Muharebesi sırasında İrlandalı askerler

Dünyanın dört bir yanındaki ülkelere ve diğer kıtalardaki sömürgelere yayılan bu savaş 1918'de İttifak Devletlerinin yenilgisiyle sona erdi. Savaşın sonunda Avrupa'nın üç büyük imparatorluğu (Rusya İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu) çöktü. 7 Kasım 1917 tarihinde Rusya'da gerçekleşen Ekim Devrimi üzerine Rusya 3 Mart 1918'de İttifak Devletleriyle Brest Litovsk Barış Antlaşmasını imzalayarak savaştan çekildi[61], Sovyetler Birliği adını alarak komünist ekonomiyi benimsedi. 30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak savaşa son verdi. 29 Ekim 1923 tarihinde Osmanlı Devleti'nin yerine Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi. Almanya ise 28 Haziran 1919'da Versailles Barış Antlaşması'nı imzalayarak savaştan çekildi.

İtalya başbakanı Benito Mussolini ve Almanya Devlet başkanı Adolf Hitler

Ancak bütün bunlara rağmen Avrupa'da barış uzun ömürlü olmadı. I. Dünya Savaşından sonra Amerika Birleşik Devletleri dünyada büyük bir ekonomik güç haline geldi, Britanya'nın gücü azaldı, Almanya savaştan büyük bir zararla çıktı. Italya'da sürekli bir işsizlik ve yüksek enflasyon ortamı oluştu. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı Avrupa'nın bütün ülkelerinde hissedildi[62]. 1922'de İtalya’da Benito Mussolini'nin lideri olduğu Nasyonal Faşist Parti, 1933'de ise Almanya'da Adolf Hitler'in başkanı olduğu Nazi Partisi iktidara geldiler. 1936'da başlayan İspanya İç Savaşı 1939'da General Francisco Franco'nun liderliğindeki milliyetçilerin zaferiyle sonuçlandı. Bu tarihten sonra İspanya 36 yıl boyunca Franco'nun diktatörlüğü altında yaşadı.

1938'de Almanya Avusturya'yı ilhak etmeye karar verdi. 1 Eylül 1939'de de Alman orduları Polonya'ya saldırdı[63]. Böylece II. Dünya Savaşı başlamış oldu. İspanya, İsveç, İsviçre, Portekiz ve Türkiye'nin tarafsız kaldıkları bu savaşta, Almanya'nın başlıca müttefikleri Japonya, İtalya ve Hırvatistan'dı. Savaş sırasında Almanya'nın Avrupa çapında başlattığı Holokost adı verilen bir dizi katliamlar sonucu başta Yahudiler olmak üzere 6 milyon civarında rejim karşıtı kişiler, dini ve etnik azınlıklar ve eşcinseller öldürüldüler[64]. Toplam 70 milyonun üzerinde insanın öldüğü bu savaş Almanya ve İtalya'nın yenilgisiyle sonuçlandı. Savaştan sonra Almanya, ABD, Britanya, Fransa ve Sovyetler Birliği tarafından 4 işgal bölgesine ayrıldı[65]. 1949'da Sovyetler Birliği'nin işgal ettiği bölge Demokratik Almanya Cumhuriyeti haline geldi, diğer 3 bölge de Federal Almanya Cumhuriyeti oldu. ABD ve Sovyetler Birliği savaştan süpergüçler olarak çıktılar.

Soğuk Savaş [değiştir]

Doğu ve Batı Bloklar
1941-1942 yıllarında Avrupa
Ana madde: Soğuk Savaş

II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa ülkeleri siyasi ve ekonomik açıdan iki kutuba ayrıldılar: Doğu Avrupa'daki Doğu Almanya, Polonya, Romanya, Bulgaristan ve Çekoslavakya gibi ülkeler Sovyetler Birliği'nin liderliği altında Varşova Paktı'nı oluşturdular[66]. Büyük Britanya, Fransa, İtalya, İspanya, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkeler ABD'nin liderliği altında NATO'yu oluşturdular. Varşova Paktı ülkeleri Doğu Bloku olarak, NATO ülkeleri ise Batı Bloku olarak tanındılar.

Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti ve Arnavutluk Sosyalist devletler olmasına rağman Varşova Paktı’na katılmamış ve tarafsız olmayı tercih etmişlerdir. Yugoslavya aynı zamanda Bağlantısızlar Hareketi’nin kurucularındandır. Soğuk Savaş boyunca tarafsız kalmış diğer büyük Avrupa devletleri de İsviçre, Avusturya, İrlanda, İsveç ve Finlandiya’dır.

1950'den başlayarak iki blok arasında giderek tırmanan bir gerginlik ortamı oluşmaya başladı. Bu gerginlik dönemine Soğuk Savaş adı verilmektedir[67]. Gerginlik hiçbir zaman taraflar arasında sıcak savaşa dönüşmemiş olsa da taraflar her anlamda birbirlerini yıpratmaya çalışmışlar, zaman zaman sıcak savaşın eşiğine gelmişlerdir. Bu dönemde NATO tarihinde kayda değer en önemli olay Fransa'nın Mart 1966 tarihinde ülkeyi NATO’nun askeri kanatından çıkarmasıdır. Varşova Paktı’ndaki en önemli iki olay Macar Devrimi’nin 1956'da, Prag Baharı’nın da 1968'de Sovyetler Birliği orduları tarafından kanlıca bastırılmasıdır.

Bu dönemde gerçekleşen Yunanistan’daki İç Savaş’ın son bulması (1948), Portekiz’deki Karanfil Devrimi (1974), İspanya’nın demokrasiye geçişi (1978) kayda değer diğer önemli olaylardır.

Kore Savaşı (1950-1953) Soğuk Savaşın ilk evrelerinden biridir. 1961'de Doğu Alman vatandaşlarının batıya kaçmalarını önlemek için yapılan Berlin Duvarı savaşın diğer dönüm noktalarından biridir. 1968'de Çekoslavakya'daki Prag Baharı'nın Varşova ülkeleri tarafından zor kullanarak bastırılması iki taraf arasındaki gerginliği daha da arttırmıştır. Vietnam Savaşı, Grenada'nın İşgali ve Panama'nın işgali de ABD'nin Soğuk Savaş sırasında yaptığı askeri hareketlerdir. 1979'da Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesi sonrasında uğradığı başarısızlık Doğu Blokunu zayıflatmış, Polonya, Doğu Almanya ve Sovyetler Birliği'ndeki bir dizi toplum hareketleri Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılması ve Berlin Duvarının yıkılmasıyla sonuçlanmış, böylece Soğuk Savaş son bulmuştur[68].

Günümüzde Avrupa [değiştir]

Soğuk Savaştan sonrası [değiştir]

Ana maddeler: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılması, Yugoslavya’nın Dağılması ve Çekoslovakya'nın dağılması

Soğuk Savaş'ın sona ermesi Doğu Avrupa'da baskı altında tutulmuş bazı milliyetçilik hareketlerinin tekrar ortaya çıkmasına neden oldu. Çekoslovakya 1 Ocak 1993'de barışçı bir şekilde bölünerek Çek Cumhuriyeti ve Slovakya adı altında iki ülkeye ayrıldı. Yugoslavya’nın Dağılması ise kanlı oldu. 1992-1995 arasındaki Bosna Savaşı'nda 50.000 civarında insan öldü ve yüzbinlerce insan göçe zorlandı[69]. Savaş ancak NATO'nun Deliberate Force Operasyonu sonucu sona erdi.

Yugoslavya'da ortaya çıkan bir başka etnik sorun da Sırbistan'a bağlı özerk Kosova bölgesinde oldu. 1990'da Sırbistan Kosova'nın özerkliğini kaldırınca nüfusun çoğunluğunu oluşturan Arnavutlar bağımsızlık istediler. Arnavutlara karşı Yugoslav ordusunun yürüttüğü operasyon 1998-1999 Kosova Savaşına yol açtı. Yugoslavya'nın sivil halka uyguladığı şiddeti engellemek için 22 Mart - 11 Haziran 1999 arasında NATO uçakları Sırbistan'daki bazı hedefleri bombaladılar. Yugoslavya barış istedi ve böylece Kosova'daki savaş sona erdi[70] . Savaş suçluları için Lahey'de Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi kuruldu. Yugoslavya'da işlenen savaş suçlarından yargılanan Slobodan Miloseviç, 11 Mart 2006'da Lahey'de öldü. Bosna Kasabı olarak da bilinen Radovan Karadžić ise 21 Temmuz 2008'de yakalandı.[71] Ratko Mladiç ise 26 mayıs 2011'de Sırbistan’ın kuzeyindeki Voyvodina özerk bölgesine bağlı Zrenyanin kenti yakınlarındaki Lazarevo köyünde, Sırbistan istihbarat servisi ve özel polis timlerince gözaltına alındı. 17 Şubat 2008 tarihinde Kosova bağımsızlığını ilan etti.

8 Ağustos 2008 tarihindeki Rusya ve Gürcistan çatışmaları sırasında yanan Gürcü T-72 tankları.[72]

Sovyetler Birliği'nin cumhuriyetlerinin dağılması ise daha kanlı olmuştur. 1988'de Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlı Dağlık Karabağ Özerk Oblastı'nın Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlanmasını isteyen Ermeniler ile bunu kabul etmeyen Azeriler arasında Karabağ Savaşı çıktı.[73] 1991'de Sovyetler Birliği resmen dağılıp yerine Bağımsız Devletler Topluluğu kurulmasının hemen ardından Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti arasındaki savaş sıcak çatışmaya dönüştü. Savaş öncesinde ve etnik çatışmaların sıcak savaşa dönüşmesi yüzünden Sumqayıt Pogromu, Kirovabad Pogromu, Bakü Pogromu gibi pogromlar, Hocalı Katliamı ve Maragha Katliamı gibi katliamlar yaşanmıştır. 1992'de Dağlık Karabağ Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etti. Ermenistan ve Dağlık Karabağ Cumhuriyeti savaştan galip çıktı. Mayıs 1994'te Azerbaycan ve Ermenistan arasında ateşkes sağlandı, hemen ardından Karabağ sorunu'nun çözümü için AGİT Minsk Grubu kuruldu. Bu sorun günümüzde de devam etmektedir. 1990'da Transdinyester ve Gagavuzya bağımsızlıklarını ilan ettiler. 1992'de Moldova'da Transdinyester Savaşı çıktı. 1994'te Gagavuzlara özerklik verildi. Bu da eski SSCB'de çözülen tek etnik sorundur. 1992 sonlarına doğru Oset-İnguş Çatışması çıktı. 1994-1996 arasında Birinci Çeçen Savaşı ve 1999'da İkinci Çeçen Savaşı yaşandı.

Eski SSCB'de ortaya çıkan bir başka etnik sorun da Abhazya ve Güney Osetya'dır. Aynı tarihlerde Gürcistan İç Savaşı çıktı. Politik karmaşalar içindeki Gürcistan, bir yandan Abhaz bir yandan da Oset ayrılıkçılarla savaşmak zorunda kalmıştır. Savaş sonunda Abhazya ve Güney Osetya bağımsızlıklarını ilan ederler. Daha sonra Gürcistan ile Abhazya ve Güney Osetya arasında 1998, 2004 ve 2008 yıllarında çatışmalar çıkmıştır. 2008 Güney Osetya Savaşı'ndan sonra Rusya, Nikaragua, Venezuela ve Nauru, Abhazya ve Güney Osetya'yı tanımıştır.

Avrupa Birliği [değiştir]

Ana maddeler: Avrupa Birliği, Avrupa Birliği tarihi ve Avrupa entegrasyonu

Eurotower (Frankfurt)

Avrupa ülkelerinin siyasi ve ekonomik açılardan birleşmesini öngören Avrupa Birliği düşüncesinin temelleri 1951'de imzalanan Paris Antlaşması ile atıldı. Bu antlaşmayla kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'nun kurucu üyeleri olan Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya 6 yıl sonra 25 Mart 1957 tarihinde Roma Antlaşmasını imzalayarak Euratom olarak da adlandırılan Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu'nu kurdular[74]. Bu anlaşma ile aynı zamanda Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kurulmuş oldu[75]. 1958'de yürürlüğe giren Roma Antlaşması üye ülkeler arasında önce gümrük birliğini, yani malların gümrük vergisi ödenmeksizin üye ülkeler arasında serbestçe alınıp satılmasını öngörüyordu.

1972'de İngiltere, Danimarka ve İrlanda tam üye olarak topluluğa girdi[76]. 1981'de Yunanistan, 1985'te de Portekiz ve İspanya topluluğa katıldı. 14 Haziran 1985 tarihinde 5 üye ülke aralarında sınır kontrollerini kaldırmayı amaçlayan Schengen Antlaşmasını imzaladılar. Giderek topluluğun amaçlarına tarım, ulaştırma, rekabet gibi diğer birçok alanda ortak politikalar oluşturulması, ekonomik politikaların yakınlaştırılması, ekonomik ve parasal birlik kurulması, ortak bir dış politika ve güvenlik politikası oluşturulması gibi hedefler de eklendi. 1992'de imzalanan Maastricht Anlaşması günümüzdeki anlamda Avrupa Birliği'ni kuran antlaşma sayılmaktadır[77] .

21. yüzyıla girerken Avrupa Birliği'nin genişlemesi süreci tekrar ivme kazandı. Çoğu Soğuk Savaşın sona ermesiyle bağımsızlıklarını kazanan 10 adet Doğu Bloku ülkesi 2004'de birliğe katıldı[78]. Üç yıl sonra Bulgaristan ve Romanya da birliğe girdi.

Günümüzde Avrupa Birliği 27 Avrupa ülkesinin üye olduğu büyük bir ekonomik ve siyasi işbirliği örgütüdür. Şu aşamada üyeliğe aday ülkeler Hırvatistan, Makedonya Cumhuriyeti ve Türkiye'dir. Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan, İzlanda ve Kosova da resmi adaylardır[79][80]. İsviçre'nin 1992'de, Norveç'in 1972 ve 1994 yıllarındaki referandumlarında üyeliğe hayır cevabı çıkması nedeniyle şu anda bu iki ülkenin üyelik görüşmeleri askıdadır. Andorra, Lihtenştayn, Monako, San Marino ve Vatikan'nın Avrupa Birliği ile çok sıkı bağlantıları vardır ve birliğe üye olabilmeleri mümkün olduğu halde üyelik süreçleri gündemde değildir. Azerbaycan, Beyaz Rusya, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Rusya ve Ukrayna’nın birlik ile ilişkileri gelişmektedir ama üyelik görüşmeleri henüz gündemde değildir.

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol